 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1987/10109
K: 1988/398
T: 15.01.1988
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan izaleyi şuyu davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava bir parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine aittir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davada taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi istendiğine göre bu istek içinde kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesi isteminin de varlığını kabul etmek gerekir. Hal böyle olunca, öncelikle keşif yapılarak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 5. maddesi uyarınca binada kat mülkiyetinin kurulup kuralamaycağının araştırılması, şayet bu mümkünse ikinci aşamada aynı yasanın 10. maddesi uyarınca pay ve paydaş adedine göre gerektiğinde ivaz ilavesi de gözönünde tutularak herbir bağımsız bölüm isabet edecek şekilde taksim olanağı bulunup bulunmadığının tesbiti icabeder. Payların denkleştirilmesi, gerektiğinde ivaz ilavesi ve gruplama ortaklar anlaşamazlarsa kur'a çekmek suretiye hangi bağımsız bölümün hangi ortağa isabetini belirlenmesi sadece muristen kalan taşınmazlar için mümkündür. Yoksa müşterek paydaşların diğerinin kullandığı bağımsız bölümde hakkı yoksa ivaz ilavesi, pay denkleştirilmesi, kur'a çekme gerekmez. O blümün paydaşa verilmesi icabeder. Bundan sonra aynı kanunun 3. maddesi uyarınca değerle oranlı olarak bağımsız bölümlere arsa payı tahsisi gerekir. Bölümlere arsa payı tahsisi gerekirken de daha önce gelişigüzel verilen zemindeki arsa payları nazara alınmaz. Bu işlemler için bir hukukçu ve iki teknik elamanın bilirkişi olarak seçilmesinde yarar vardır. Bu aşamadan sonra taksimi isteyen tarafa Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde sayılan belgeler tamalattırılır. Ondan sonra arsa payları bu paylara karşılık verilen bağımsız bölüm numuraları ve sahipleri belirtilerek kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilir.
Olayımızda: Dava konusu taşınmazın 4 kattan ibaret kargir bir yapı olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan keşifte bilirkişi kaçak olarak idia edilen yarı bodrum kat ile en üst katın ruhsatının alınıp olanmadığı ve imar affı kapsamına girip girmediğinin anlaşılmadığı belirtilmiştir. Dava konusu yer 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 50. maddesinde yazılı kargir yapı niteliğindedir. Mahkemece yukarıda yazılanlar nazara alınarak kat mülkiyetine çevrilmesi suretiyle ortaklıklığın giderilmesinin kabul olup olmadığı üzerinde durulmamıştır. Davalının bu hususla ilgili savunması nazara alınarak herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Bu bakımdan kaçak yapıldığı iddia edilen katların ruhsatlarının alınıp alınmadığı imar affı kapsamına girip girmediğinin ilgili yerlerden sorulup tesbit edilmesi ve yukarıda açıklananesaslar nazara alınmak suretiyle incelenmesi yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.1.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.