 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1987/23526
K: 1987/18779
T: 16.11.1987
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırma değerinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Kamulaştırma değerinin artırılmasına dair verilen hükmün Yagıtay'ca inclenmesi taraflar vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı tarafından açılan kamulaştırma karşılığının artırılmasına ilişkin dava sonunda, bozma üzerine ikinci defa verilen karar davalı idarece temyiz edilmiş ve davalının bu temyizi üzerine davacı da H.U.M.K.'nun 433. maddesinde yazılı 10 günlük cevap süresi içinde karşı temyiz isteminde bulunmuştur. ancak, mahkeme alınması gereken temyiz harcının davacı tarafından eksik yatırıldığından söz edilerek aynı yasanın 434. maddesi gereğince eksik harcın tamamlattırılmasını istemiş ve verilen süre içinde bu eksik harç yatırılmayınca, 16.9.1987 günü 434. maddenin 3. fıkrası gereğince (davacının temyiz isteminin reddine,) karar verilmiş ve davacı da bu son kararı yine yasal 7 günlük süre içinde temyiz etmiştir.
Davacı, hakkında verilen kararı yalnız faiz bakımından temyiz etmiş olup bu durumda kararda hükmedilen harca göre paşin harç alınması gerekmediğinden ve bu gibi durumlarda 1500.- liralık maktu harç yatırılması son oluşturulan içtihatlar bakımından yeterli görüldüğünden ve davacı da bu miktar harcı ödemiş olduğundan mahkemenin başka düşüncelerle temyiz dilekçesinin reddine ilişkin verdiği 16.9.1987 gün ve 2286/620 sayılı kararın kaldırılmasına ve esas bakımdan yapılan incelemeye göre.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince eksiz belgeler tamamlattırılarak bilirkişilerden ek raporlar alınmıştır. Bu raporlar 2942 sayılı yasa hükümlerine uygundur. Taşınmazın, arazi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getirileceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin saptanması doğru olduğu gibi kamulaştırma parasının artırılmasına karar verilmesinde bir tutarsızlık görülmemiş ve davalı idare vekilinin temyiz itirazları da bu nedenle yerinde bulunmamıştır.
Davacının temyizine gelince: Kamulaştırılan bir taşınmazın tapu kütüğünde ferağının yapılması, bu yere idarece hukuken el konulduğu anlamında kabul edildiğinden ve dava konusu taşınmazın idare adına tescilinin yapıldığı tapu kayıtlarının incelenmesiyle anlaşıldığından, ferağ gününden itibaren davacıya faiz ödenmesi gerekir. Ancak, ilk kararı davacı temyiz etmemiş ve böylece davalı yararına usuli kazanılmış hak doğmuş bulunduğundan, davacıya ilk karar gününden sonra için faiz verilebilir. Mahkemece bu yönün düşünülmemesi doğru değilse de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın hüküm fıkrasında yazılı (el koyma olmadığından faiz isteminin reddine) tümcesinin kararda çıkarılarak, bunun yerine (ilk karar günü olan 25.11.1985'ten itibaren yasal faiz yürütülmesine) tümlecisinin konulmasına ve hükmün böylece DüZELTİLEREK ONANMASINA ve davacıdan harç alınmamasına, harçtan artan paranın istediğinde davalıya geri verilmesine, 16.11.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.