 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1987/22689
K: 1987/14589
T: 18.09.1987
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırma değerinin artırılmasına dair verilene hükmün ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 10.11.1986 gün ve 13970/14891 sayılı ilama karşı davalı idare vekili tarafından süresi içinde verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 45. maddesi uyarınca aynı mahkemede görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden birleştirilir.
Davalar ayrı mahkemelerde açılmış ise birleştirme isteği ikinci davanın açıldığı mahkeme önünde ilk itaz alarak ileri sürülebilir.
Bu yerde bulunan asliye mahkemesinin muhtelif bölümleri ayrı mahkeme niteliğinde değildir. Çünkü dava Asliye veya Sulh Hukuk Mahkemesine açılmakla, iş yoğunluğundan kaynaklanan bir nedenle davaları birden çok hakime ayrı ayrı tevdi edilmektedir. Aksinin kabulü, büyükyerle küçük yer arasında kanunun uygulanması bakımından farklılık yaratır. Bu sebeple birleştirme isteğinin iki itiraz olarak ileri sürülmediğinden söz edilerek red edilmesi doğru değildir.
Öte yandan taşınmaz malın gerçek değerlerinin mal sahibine ödenmesi gerekir. Kamulaştırma belgeleri malik veya ilgiliye bir kez tebliği icap eder. Bir kez tebligat yapıldıktan sonra her ne suretle olursa olsun ikinci kez yapılan tebligat geçersizdir. ve ilgiliye bir hak bahşetmez. Tebligat dava hakının düşüp düşmediğini belgeleyen delil niteliğinde olduğundan hakim tarafından görevi gereği kendiliğinden araştırılmalıdır. Bu yönlerden açılan bir dava ile bu dava arasında bağlantı vardır ve yukarıda açıklanan HUMK.'nun 45/1. maddesi uyarınca da davaların mahkemece kendiliğinden ve birleştirme isteğinin ilk itiraz olarak ileriye sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın birleştirilmesi gerekir. Aksi düşüncelerle davalı vekilinin birleştirme isteğinin reddi davanın sonucuna etkili usuli hata olup bozma sebebi sayılması gerektiği halde, kararın onandığı anlaşıldığından davalı idare vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 10.11.1986 günlü 13970 - 14891 sayılı onama kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklandığı gibi bu dava ile ilgili İzmir Asliye 9. Hukuk Hakimliğinden 1982/738 sayılı dava ile bu davanını birleştirilip incelenmesi birlikte yapılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediğinden davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükümn HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine 18.9.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.