 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1987/938
K: 1987/969
T: 26.03.1987
DAVA : Ahmet ile Mustafayı ayrı ayrı bıçakla yaralamaktan sanık Sait ile işbu yaralamayla biten kavgada yaralılara el uzatmaktan sanık Hasanın yapılan yargılanmaları sonunda; hükümlülüklerine ilişkin Sandıklı Ağır Ceza Mahkemesihnden verilen 13.11.1986 gün ve 27/66 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı ile müdahiller taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyasi C. Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1 - Sanıklardan Saitin Mustafa'yı yaralamasından açılan davada verilencezanın tür ve miktarı itibariyle bu hükmün temyiz kabiliyeti bulunmamış olmakla matuf temyiz talebinin reddine,
2 - Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanık Saitin mağdur müdahil Ahmete karşı eylemi ile diğer sanık Hasasın mahkümiyetine konu suçunun sübutu kabul bozma dışında oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri haricinde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan C. Savcısının sanık Hasan hakkında TCK.nun 464/2. maddesinin ikinci defa tatbiki gerektiğine ilişen, müdahillerin taammüdün varlığına tecilin yersizliğine tahrik bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarını reddine Ancak :
A - Ablasının kaçırmış olması nedeniyle mağdurla husumetli ve küs olan sanık Saitin yanında babası, diğer sanık Hasan'ın da olduğu halde olay günü mağdurun yolunun üzerinde gizlendikleri, düğünden dönmekte bulunan mağdur Ahmet evlerinin kapısına vardığında sanıkların onun üzerine saldırdıkları ve sanık Saitin mağdurun vücudunu hayati önem taşıyan bölgesine iki defa bıçağını sapladığı, her iki darbenin batına nüfuz ettiği, bunlardan sağ hipokondrial bölgedeki yaradan omentumun dışıra çıktığı laperatomi yapılarak mağdun yaşama döndürüldüğü tüm dosya kapsamı ve mevcut delillerle, özellikle görgü tanığı Kadirin mazbut ifadeleri münderecatı ile anlaşılmış olmasına göre hadisenin açıklanan şuç cereyanı inkişaf tarzı ile gelişimi içerisinde sanık Sait'de öldürme kastının varlığı aşikar olduğu eylemi öldürmeye tam teşebbüs suçunu oluşturduğu halde yaralama olarak tavsifi suretiyle suç vasfının tayininde yanılgıya düşülmesi,
B - Sanıklardan Sait, müdahiller Mustafa ve Ahmeti yaralamaktan diğer sanık Hasan ise yaralılara el uzatmaktan hüküm giydikleri dolayısıyla müşterek fail olmadıkları halde mahkeme masraflarının sanıklardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş olması,
Yasaya aykırı ve müdahil Ahmet ile C. Savcısının temyiz itirazları ve tebliğname münderecatı bu bakımlardan yerinde görüldüğünden hükmün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 26.3.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.