 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1987/4375
K: 1988/204
T: 03.02.1988
DAVA : Semiha ve Nazife Belma'yı aynı sebep ve kasıt altında taammüden öldürmeye tam derecede teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık Sabahattin'in bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda, hükümlülüğüne ilişkin (Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 5.6.1987 gün ve 86/20 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan; dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunun niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri tahfif sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma gereği yerine getirilerek verilen hükümde bozma sebebi dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak:
Suç tarihinden önce müdahillerden Nazife Belma'yı kaçırıp alıkoyan ve bu nedenle mahkum olan sanık Sebahattin, bu tarihten sonrada müdahil ile ilişkisini sürdürmek istediği, ancak müdahilin ilişkiyi kesmesi üzerine sinirlenen sanığın, olay tarihinde müdahilin evi önünde beklediği, saat 14.20 sıralarında evden annesi Semiha ablası Selma ile çıkıp park yerindeki otosuna binen mağdur Nazife Belma'nın otoyu hareket ettirdiği sırada ve 2-2,5 metre gibi çok yakın mesafeden geçmiş olayların verdiği kızgınlıkla ve ani bir hareketle yaptığı atışlardan sadece birisinin otonun bagaj kapısına isabet ettiği, müdahil Nazife Belma'nın 23.4.1982 tarihli ayrıntılı ifadesi diğer müdahil Semiha ile tanıkların şahadeti, keşif tutanağı ve eki kroki ile savunmayı doğrulayan tutanak içeriğinden anlaşılmış olmasına göre:
1 - Sanığın kendisine muhatap aldığı müdahil Nazife Belmaya arada hiç bir tartışma geçmeden "seni öldüreceğim" diye iki metre gibi çok yakın mesafeden, özellikle vücudunu hedef seçmeksizin elverişli vasıta ile ateş etmesi, mermilerden brisinin şahısların bulunmadığı noktaya isabeti sanığın öldürmek kastı ile hareket etmediği, oluşan ve tezahür eden eyleminin bu mağdura karşı silahla tehdit suçunu oluşturacağı ve TCK.nun 191/2. madde ile tecziyesi gerekirken bilirkişi beyanlarının aleyhe yorumlanması suretiyle suç vasfına yanılgıya düşülmesi,
2 - 2305 sayılı Yasanın 2. maddesinin bilahare yürürlüğe giren 3250 sayılı Yasanın 3. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı gözetilmeden sanığa silahdan verilen cezanın artırmaya tabi tutulması,
Kabule göre;
1 - Olayda suç işlemekte sebat ve ısrarı tazammun eden taammüdün yasal unsurlarının bulunmadığı,
2 - TCK.nun 450/5. maddesi ölüm cezasını gerektirmeyen aynı neden ve kasıtla işlenen birden fazla adam öldürme suçlarında kabili tabii olup teşebbüs aşamasında kalmış suçlarda uygulama yeri olmadığının düşünülmemesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, sanık ve duruşmalı inceleme sırasında müdafiinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA bozma nedenine göre sanık hakkındaki giyabı tevkif müzekkeresi vicahiye çevrilmişse TAHLİYESİNE, aksi halde gayabı tevkif müzekkeresinin geri alınmasına, sanığın başka suçtan ilişiği yoksa telle tahliyesinin temini için Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasına, 3.2.1988 tarihinde oybirliği ile karar verildi.