 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/8839
K: 1987/8888
T: 03.12.1987
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün davacı avukatı tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine gereği konuşuldu :
KARAR : Davacı, Heybeliada 5 ada ve 17 parsel ile 223 ada, 57 parselde kayıtlı taşınmazlar üzerinde bulunan vakfın niteliği hatalı değerlendirilerek kendisinden bedeli olarak tahsil edilen 2.490.000 liranın davalı Vakıflar Genel Müdürlüğünden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ödemenin hataen yapılmadığını kabul ederek isteğin reddine karar vermiştir.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 26.3.1986 gün ve 384 E-3473 K. sayılı Kararında açıklandığı gibi: İstanbul Büyükada, Heybeli ve Burgaz adalarındaki vakıflar tahsisat türü kabilinden olup sahih vakıf değillerdir. Bu yerler üzerinde vakıflar idaresinin aynı bir hakkı bulunmamaktadır. Nitekim bu husus Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlarından Cevad Gücün'ün hakem sıfatıyla verdiği 17.6.1943 gün ve 5/19 sayılı kararda da kabul edilmiştir. Davalı vakıflar karşı taviz bedeli olarak ödemesi gereken bir borç altında olmadığı kabul edilmelidir.
Dava Borçlar Kanunu'nun 62 nci maddesine dayandırılmış ve sonuçlandırılmıştır. Bu maddeye göre: Borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hataen kendisini borçlu zannederek verdiğini isbat etmedikçe onu geri alamaz. Bu maddede geçen "hata kavramı" iradenin bozulmasıyla ilgili değildir, burada sebebin yokluğu amaçlanmıştır. Maddeye (...hataen verdiğini ispat etmedikçe..) sözleri, sebebin yokluğunun davacı tarafından isbatlanması gerektiğini anlatmak için konmuştur. Borçun bulunmaması (sebebin yokluğu) hatanın varlığı için yeterlidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 4.12.1972 gün 1972/4-67 E. 1293 K.; 4. Hukuk Dairesi 15.10.1984 gün 6660/7584 K; Reisoğlu, Sebepsiz İktisap Davacının Genel Şartları, sh: 146-165).
O halde mahkemenin Borçlar Kanunu'nun 62 nci maddesinin yorumunda hataya düşerek isteğin reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, 3.12.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.