 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/8606
K: 1988/1937
T: 01.03.1988
DAVA : Taraflar arasındaki haksız mal iktisabından doğma alacak davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı sabit olmayan davanın reddine ilişkin hüküm davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu :
KARAR : Dava haksız mal iktisabından doğma alacağın ödetilmesine ilişkindir. Davalılar adına ortaklaşa tapuda kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde davacıların miras bırakanı (V.Ş.) tarafından bina yapıldığı ileri sürümektedir. (V.Ş.)'in mirasçılarından (G.Ş.) bu taşınmazdaki payını davacılardan (İ.T.)'ne temlik etmiştir. Davalılar arasında görülüp sonuçlanan ortaklığın giderilmesi davası sonucunda taşınmaz satılmıştır. Davacılar satış parasından binaya düşen bölümünün ödetilmesi için bu davayı açmışlardır. Mahkemece başlangıçta dosya üzerinde yaptırılan inceleme sonunda bilirkişi tarafından verilen 1.12.1982 günlü rapora göre satış bedelinden giderler indirildikten sonra kalanının % 20 sinin bina malikine verilmesi gerektiğine değinilmiştir. Ancak Yargıtay içtihadları karşısında bu raporun yetersiz olması nedeniyle 28.2.1983 günlü oturumda mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiş ve gerekli giderlerin davacılara yükletilmesi yönüne gidilmiştir. Fakat davacılar vekili bu ara kararı gereğini yerine getirmediği gibi sonraki oturumda keşif yaptırmayacağını, bilirkişi ücretini yatırmayacağı ve ara kararı gereğini yerine getirmeyeceğini açıklayıp mevcut delillere göre karar verilmesini istemiştir. Davalı Belediye vekili ise önceki bilirkişi raporuna itiraz ettiğini bildirmiştir. Bu durum karşısında mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeler Kanunu'nun 415 inci maddesi hükmüne göre re'sen icrası emrolunan muamelenin istilzam ettiği masrafı taraflardan birinin veya her ikisinin tediye etmesine karar verilir. Tayin olunan müddet içinde işbu muameleye ait masraf tediye olunmaz ise ileride icap edenlerden istifa olunmak şartıyla Devlet Hazinesinden tediye olunmasına karar verilebilir. İnceleme konuksu olan bu işte keşfin yapılması mahkemce re'sen emrolunmuştur. Öte yandan davanın sonuçlandırılabilmesi için 28.2.1983 günlü oturumda verilen ara kararında belirtilen hususların yerinde yapılacak keşifle belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun Esas 1968/1-840, Karar 1974/101 sayılı ve 13.2.1974 günlü kararında belirtildiği gibi mahkemece mahallinden keşif yapılması gerekli görülmüş ve giderinin taraflardan biri tarafından yatırılmasına karar verilmiş olmasına rağmen o taraf gider yatırmayacağını ve mevcut delillere göre hüküm verilmesini istemiş olsa bile bu delillere göre davanın sonuçlandırılması ve bir hükme bağlanması mümkün olmadığı takdirde H.U.M.K.'nun 415 inci maddesi hükmünce işlem yapılması ve giderlerin ileride icap edenlerden alınması şartıyla Devlet Hazinesinden ödenmesine karar verilmesi gerekir. O halde davacıların, icrası re'sen emrolunan keşfin gerektirdiği giderleri yatırmayacağını söylemesi karşısında bu giderlerin ödetilmesi külfeti davalıya yüklenmeli, o tarafça dahi tediye olunmaması halinde ileride icap edenlerden istifa olunmak şartıyla Devlet Hazinesinden tediye olunmasına karar verilmesi gerekirken sadece davacılar vekilinin gider yatırmayacağına dair sözlerine dayanılmak, suretiyle zorunlu keşif yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 1.3.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.