 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/8592
K: 1988/1270
T: 09.02.1988
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Dava mirastan pay isteğine ilişkindir. Davacı ve davalıların ortak miras bırakan Nuran ile yalnız davalıların miras bırakanı Mazhar karı kocadırlar. Önce Nuran 6.10.1985'de çocuksuz olarak ölüp, geriye mirasçı olarak sadece davalıları terketmiştir. İddiaya göre Mazhar'ın Osmanlı Bankası üsküdar Şubesinde on milyon lira parası vardır. Ancak bu para aslında Mazhar'ın olmayıp, Nuran'ın maliki bulunduğu üç parça dükkanı sağlığında, 1.12.1982 tarihinde satmış, ancak satış bedelinden giderler çıktıktan sonra geri kalanını ısrarı üzerine Mazhar'ın bankadaki hesabına yatırmıştır. İşte pay istenilen miras bu paradır. Davacı iddiasını isbat için diğerlerinden ayrıca tanık göstemiş, fakat mahkemece taraflar HUMK.nu 293. maddesindeki derecede akraba olmadıklarından bahis ile bu talep kabul edilmeyerek sabit olmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa hukuki işlem karı-koca olan Nuran ile Mazlar arasında yapılmıştır. HUMK.nun 293/1. maddesi hükmüne göre karı-koca arasındaki uyuşmazlıklarda tanık dinlenmesine engel bir hal yoktur. Taraflar Nuran ile Mazhar'ın kanuni halefleri durumundadırlar. Bu durum onlar arasında uyuşmazlıkla tanık dinlenilmesine engel değildir. Çünkü hukuki işlem onlar arasında değil, onların selefleri bulunan miras bırakanları arasında gerçekleşmiştir.
O halde davacının tanıkları dinlenildikten sonra bütün delillerin birlikte takdir ve varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken tanık dinletmek isteğinin reddine karar verilmiş olması Usule aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 9.2.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.