Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/8525
K: 1988/1377
T: 15.02.1988
DAVA : Taraflar arasındaki fazla haklar saklı tutularak açılan 1.000.000 liralık alacak davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 287.160 liranın 95.720'şer lira olarak ayrı ayrı davalılar (M.A.), (Ş.T.) ve (M.A.)'den dava günü 7.12.1983 tarihinden 19.12.1984 tarihine kadar % 5, bu tarihten sonra % 30 kanuni faizi ile birlikte alınarak davacılara ödenmesine, fazla isteğin reddine ilişkin hükmün temyizi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu :
KARAR : 1 - kararı önce davacılar süresi içerisinde temyiz etmiştir; daha sonra da davalılar ilamın tebliğinden başlayan obeş günlük süre içerisinde ve fakat diğer tarafın temyizine cevap süresi başlamadan önce temyiz etmişlerdir.
HUMK.'nun 427/4. maddesi hükmü uyarınca " asıl isteminin kabul edilmeyen bölümü yüzbin lirayı geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur; şu kadar ki karşı tarafça temyiz yoluna başvurulması halinde düzenleyeceği cevap dilekçesinde temyize ilişkin itirazlarını ileri sürmesi mümkündür." Bu maddenin yorumu iki türlü yapılmaktadır: Bir yoruma göre temyiz ancak cevap süresi içinde yapılırsa geçerlidir. Bir başka yoruma göre de cevap süresinden önce yapılmış temyize, temyize hakkı olanın sonradan yaptığı temyiz geçerlilik kazandırır. Yorum tarzı açıklanmamakla beraber yüksek 3. Hukuk Dairesi " davalıların temyizi hakkında HUMK.'nun 432/4. maddesi uyarınca işlem yapıldıktan sonra davacıların temyizi yönünden" inceleme için yeniden gönderilmek üzere dosya mahkemesine çevrilmiştir. Mahkemece anılan doğrultuda karar verilmiş ve kararın davalılar açısından temyizinin geçersizliğine ilişkin karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK.'nun 432/5. maddesi uyarınca "bu ret kararı tebliğinden itibaren yedi gün içinde temyiz edilebilir; temyiz edildiği ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece Yargıtay'a yollanır. Yargıtay'ın ilgili dairesi temyiz istemine ilişkin kararı bozarsa, ilk temyiz dilekçesine göre temyiz istemini inceler." Davalılar, ret kararının bozulmasını istemediklerinden ve böylece ilk yorumu benimseyerek karşı taraf yararına usul yönünden kazanılmış hak oluşturduklarından ret kararının bozulması yolu Dairemiz Kurulunun çoğunluğunca kabul edilmemiştir.
Kurul Başkanımız, karşı oy yazılarında da açıkladıkları üzere "yerel mahkemenin temyizi kabil bir karara, temyizi kabil olmadığı yolunda karar vermesi hukuki bir sonuç doğurmaz ve temyizi kabil karar için süresinde verilmiş temyiz dilekçesini geçersiz kılmaz" gerekçesiyle davalıların temyizleri açısından temelden inceleme istemişlerdir. Bu görüşün benimsenmesi durumunda mahkemelerin süre geçimine ya da temyiz edilebilirlik niteliği bulunmadığına ilişkin kararlarının isteğe, yedi günlük süreye, gönderme parası verilmesine gerek olmadan yargıtay'a gönderilmeleri, kararlar yanlışsa geçersizliği saptanarak temelden incelemeye alınmaları gerektiği gibi bir sonuç doğmuş olur. Eğer mahkemeler yalnızca süre geçirilmiş ve temyiz edilebilirlik isteği bulunmayan kararlarda ret kararı vermeye yetkili sayılacak olurlarsa bu kararların "bozulması" gibi bir karara rastlamak mümkün olmayacaktır. O nedenle davalılar açısından karar incelenmemiştir.
2 - Dava 75 parsel numaralı taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı binanın davacılar tarafından yaptırılmış bulunması nedeniyle ortaklığın giderilmesi, sonunda davalıların malvarlığında oluşan artışın ödetilmesi isteğine ilişkindir. Sözü edilen 75 parsel numaralı taşınmaz sonradan ifraz görerek üç bölüme ayrılmış, bunlardan 499 parsel eskisi gibi malikler adına, 498 parsel İsparta Belediyesi adına ve 497 parsel de yine eskisi gibi malikler adına tescil edilmişken maliklerden (E.B.)'un bu davanın davacıları ile diğer paydaşlar tarafından aleyhine açmış bulunduğu ortaklığın giderilmesi davasında satılarak bedelinin bölüşülmesine karar verilmiş ve bu karar uyarınca ihaleye çıkarıldığında davalı paydaşlar tarafından satın alınmıştır. Davacılar belirtilen satışta kendileri tarafından yaptırılan binanın değerinin daha fazla ise de geri kalanı isteme hakkını saklı tutmak kaydıyla bu miktar paranın davalılardan alınmasına karar verilmesini istemektedir. Mahkemece deliller toplandıktan ve binanın değeri 287.160 lira olduğu benimsendikten sonra davalılardan tahsiline hükmedilmiştir.
Oysa mahkemece yerinde yapılan üç keşifle alınan krokili bilirkişi raporlarına göre davacıların yaptıklarını ileri sürdükleri (A) harfi ile gösterilen bina kısmen 499, kısmen de 498 parsellerin içerisinde kalmaktadır. Bu binanın ortaklığın giderilmesi yolu ile satılan 497 parselde kısmen dahi olsa kalmadığı açıkça bellidir. O halde bu yön gözetilmeksizin davanın kabulü yönüne gidilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, kurul çoğunluğunca davalıların temyizi olmadığı kabul edildiğinden bu yön oyçokluğuyla bozma nedeni yapılmamış, yalnız yanılgıya değinilmekle yetinilmiştir.
3 - Yukarda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının reddi gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın davacıların temyizi yönünden 3. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, 15.2.1988 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davalının temyiz istemi, hükümde sorumlu tutuldukları miktar itibariyle 100.000 lirayı geçmediğinden bahisle reddedilmiş, bu red kararına karşı ise yedi günlük süre içinde temyiz yoluna gidilmemiştir.
Oysa karar aynı zamanda davacılar tarafından da temyiz edilmiş bulunduğundan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinin 4. fıkrası gereğince davalıların da temyize ilişkin itirazlarını ileri sürmeleri mümkündür. Bu ileri sürüşün cevap dilekçesinde bildirilmemiş olması süresinde olduğu müddetçe geçerliliğini etkilemez.
Hukuk Usulü Muhakemelir Kanununun 432. maddesinin dördüncü maddesiyle yerel mahkemeye verilen yetki sadece temyizin, kanuni süre geçtikten sonra veya temyize kabil olmayan bir karara ilişkin olması durumuyla sınırlıdır. Bunun dışındaki durumlarda yerel mahkemenin temyizi kabil bir karara, temyizi kabil olmadığı yolunda karar vermesi hukuki bir sonuç doğurmaz ve temyizi kabil karar için süresinde verilmiş temyiz dilekçesini geçersiz kılmaz. Yerel mahkemenin temyiz edilen kararın kesin olduğuna ilişkin kararının süresinde temyiz edilmemiş olması da, sonuca etkili değildir (Bkz. Aynı görüş : Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 18.10.1983 gün, 3580/3080 sayılı Kararı, YKD. 1984/4, S. 611, 612; Aksi görüş için Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt: 5, s. 4626).
Bu bakımdan davalıların temyizi olmadığına ilişkin görüşe katılmıyorum. Davalıların da temyiz itirazları incelenmeli ve kararın 2 no'lu bendinde gösterilen nedenlerle lehlerine bozulması görüşündeyim.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini