 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/8507
K: 1988/894
T: 28.01.1988
DAVA : Taraflar arasındaki rücuan alacak davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 509.635 liranın ödeme gününden itibaren % 30 yasal faizi ile birlikte rücuan davalıdan alınarak davacı Bakanlığa ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu : KARAR : 1 - Davacı Bakanlık, davalının idareye ait aracı kullandığı sırada üçüncü kişiye verdiği zarar nedeniyle ödenen 509.635 liranın davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, zarar verici olayın davalının kusuruyla gerçekleştiğini kabul ederek isteği aynen hüküm altına almıştır.
Davalı sürücünün davacıya karşı sorumluluğu kusura dayanmaktadır; kusuru varsa bunun derecesi oranında sorumlu olacak, kusuru yoksa sorumlu olmayacaktır. Mahkeme bu yolda bir araştırma yapmaksızın ancak zarar görenin sigortacısı tarafından davacı aleyhine açılan tazminat davasında alınan bilirkişi raporuna göre davalıyı ağır kusurlu (% 100) kabul ederek hüküm kurmuştur. Oysa dosya içerisinde bulunan ve davacı idarenin yetkili adamları tarafından düzenlenen 15.12.1983 günlü raporda "davaya konu kazanın teknik arızadan meydana geldiği" açıklanmıştır.
Davacı aleyhine açılan tazminat davasında davalı sürücünün kusurunun belirlenmesi sonuca etkili bulunmamaktadır; çünkü davacı, motorlu aracın işleteni olarak kusursuz sorumluluk esaslarına göre sorumludur. Kaldi ki, davalının taraf olmadığı davada verilen hükmün davalı açısından bağlayıcı yönü de yoktur.
O halde, mahkemenin eksik incelemeye dayanarak hüküm kurması usul ve yasaya aykırıdır; mahkemece yapıacak iş, idare adamlarınca düzenlenen 15.12.1983 günlü raporda açıklanan teknik arızanın olaya etkisi ve davalı sürücünün motorlu aracı kullanırken gerek trafik kurallarına ve gerekse motorlu aracın bakım ve kontrolü açısından getirilen emirlere aykırı bir davranışı olup olmadığı belirlenip sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
2 - Davaya konu ola, davalının askerliğini vatan görevi olarak yaptığı sırada gerçekleşmiştir. Olayda kasta dayalı bir ağır kusur da söz konusudur. Borçlar kanununun 43 üncü maddesi; hakime hal ve mevkiin icabına göre tazminatın kapsamını belirleme görevini yüklemiştir. Davalının çalışmasının karşılığında hiç bir ücret almaksızın sırf vatan görevini yerine getirirken bu olaya karışmış olması tazminattan bir indirim sebebi olmalıdır. Mahkemenin, bu olguyu 43 üncü maddede getirilen hukuk kuralı içinde diğerlendirmeden tazminatın tamamından davalıyı sorumlu tutması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 28.1.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.