 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/8230
K: 1988/276
T: 18.01.1988
DAVA : Taraflar arasındaki haksız eylemden doğma tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 1.245.000 lira maddi ve manevi tazminatın davalılar (N.Ş.) ve Orman Genel Müdürlüğünden müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı ile davalılardan Orman Genel Müdürlüğü avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu : KARAR : Davacılar; destekleri (İ.K.)'ın orman muhafaza memuru olan (N.İ.) tarafından 3.11.1983 günü kasten öldürülmüş olduğundan bahisle maddi ve manevi zararlarının davalı (N.Ş.) ile onu istihdam eden davalı Orman Genel Müdürlüğünden müteselsilen tahsilini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece; davalı Orman Genel Müdürlüğünün Borçlar Kanununun 55 inci maddesi uyarınca diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu benimsenerek istek doğrultusunda karar verilmiştir.
1 - Gerçekten davalılardan (N.Ş.)'ün Geyve Orman İşletmesinde orman muhafaza memuru olarak görevli bulunduğu ve yasal görevini ifa ettiği sırada davacıların desteğini kasten oldürdüğü ve TCK.'nun 448,251,51/2,59 uncu maddeleri uyarınca neticeden 8 yıl 4 ay süreyle ağır hapis cezasıyla mahkum olduğu (Adapazarı Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşen 20.1.1986 gün ve 17/11 sayılı ilamı münderecatıyla) anlaşılmaktadır. Ceza davası dosyası içeriği ve mahkumiyet ilamına göre; olay günü davacıların destekleri ile kardeşleri tarafından ormanda traktörle ormandan kesilmiş emval nakledilirken onlarla karşılayan davalı orman muhafaza memuru, bu konuda yapılacak soruşturmaya esas olmak üzere tutanak tutmak istediği ve bu yüzden çıkan tartışma ve kavga sırasında tabancasını ateşleyerek davacıların desteğini yaralamış ve yaralı hastanede ölmüştür.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 1982 Anayasasının 129 uncu maddesinin beşinci fıkrasında (memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan zararlara ilişkin tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği) ilkesi kabul edilmiştir. Davaya konu olayda da, yukarıda açıklandığı üzere, davalı orman muhafaza memurununun eylemi her yönüyle hizmetten ayrılması mümkün olmayan bir kusura dayanmaktadır. Mahkemenin açıklanan maddi ve hukuki esasları gözeterek davalı orman muhafaza memuru hakkındaki davayı husumetten reddetmemiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
2 - Davalı orman muhafaza memuru, diğer davalı Orman Genel Müdürlüğünde atama tasarrufuna bağlı olarak çalıştığı ve kamusal görevini yerine getirdiği sırada haksız eylem vukubulmuştur. Devletin veya diğer kamu tüzel kişilerinin özel hukuk tüzel kişileri gibi (sorumlu oldukları) özel hukuk alanına giren durumlar ayrık olmak üzere, memurun kusurundan doğan zararlardan dolayı adam çalıştıran sıfatiyle Borçlar Kanununun 55 inci maddesi uyarınca sorumlu olmaları ve bu yasa hükmüne dayanılarak haklarında genel yargı yerinde tazminat davası açılması mümkün değildir ve Dairemizin istikrar kazanan uygulaması da bu istikamettedir (15.1.1979 gün 12904/146; 20.11.1972 gün 5310/8902; 19.12.1972 gün 14176/9078 sayılı ilamları). Olayın cereyan şekli itibariyle zarar, kamu ajanı olan orman muhafaza memurunun hizmetini ifa ederken ve hizmet kusurundan kaynaklandığına göre; davalı Orman Genel Müdürlüğüne yöneltilen davada idare yargı yeri görevlidir. Mahkemenin görevli olmadığını gözetmeyerek davalı idareyi tazminatla sorumlu tutması da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda 1 ve 2 nci bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 18.1.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.