 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/8130
K: 1988/908
T: 28.01.1988
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliği yönünden dava dilekçesinin reddine ilişkin kararın temyizen incelenmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu :
KARAR : Dava tazminat isteğine ilişkin olup husumet Maliye Hazinesine yöneltilmiştir. Yabancı ülkede çalışan bir işçiye ait ev eşyasını taşıma işini üzerine alan nakliye firması, davacının TIR kamyonunu kiralayarak yüklendiği taşıma işini yerine getirmiştir. Ancak gümrük idaresince bu mallar bir işçinin ev eşyası olmayacağı ve gümrük ayrıcalığının kötüye kullanılıp ticari eşyanın ithal edildiği kanısıyla kamyon zaptedilmiş ve suçlu oldukları iddia edilenler hakkında kamu davası açılmıştır. Kamyonun sahibi davacı bu davaya katılarak aracın kendisine tazminat karşılığında teslimini istemişse de yıllarca Kapıkule gümrüğünde bekletilmiştir. Ancak yapılan duruşma sonunda olayda kaçakçılık suçu bulunmadığından beraat kararı verilmiş ve aracın da sahibine iadesine hükmedilmiştir. Davacı açmış olduğu bu davada kamyonun bağlı kalmış olması nedeniyle yoksun kaldığı kar yoksuzluğun net miktarının ödetilmesini istemektedir. Her ne kadar uyuşmazlığın niteliği itibariyle dava dilekçesinde davalı olarak Gümrük Bakanlığının gösterilmesinin uygun olacağı düşünülebilirse de Maliye hazinesi olarak yazılmış bulunması bir eksiklik doğurmaz.
1 - Mahkemece ceza dosyası getirtilmiş ve sonuçta iddianın varit olması halinde zararın idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığından söz edilerek dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir. Oysa davacıya ait araca idari değil, adli bir işlem sonucu el konulmuştur. Bu nedenle sözü edilen işlemden ötürü doğan zararın adli yargı yerinde dava edilmesi gerekir. Dairenin ve Hukuk Genel Kurulunun yerleşmiş uygulaması bu yoldadır (Örneğin Dairenin Esas 1980/11136, Karar 1980/13527 sayılı ve 24.11.1980 günlü kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Esas 1978/4-297, Karar 1979/159 sayılı ve 30.1.1979 günlü kararı). O halde davaya bakılmak gerekirken idari yargının görevli olduğundan söz edilerek dava dilekçesinin reddine karar verilmiş olması yasaya aykırıdır.
2 - İdari Yargılama Usulü Kanunun üçüncü ve sonraki maddelerinde idari davaların nasıl açılacağı açıkça gösterilmiştir. Bir idari dava açılırken orada gösterilen yöntemlere uyulması gerekir. Adli yargı yerinde açılan bir davanın idari nitelikte olduğunun anlaşılması üzerine dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmekle başlangıçta adli yargı yerinde açılmış dava idari yargı yerinde açılmış olmaz. Mahkemenin görevli olmadığından dolayı dilekçenin reddine karar verildiği takdirde dava dosyasının ait olduğu mahkemeye göndereceğine dair Hukuk Usulü Muhakemeleri kanunun 27 nci maddesi hükmü adli yargı yerleri arasındaki görev konusunda uygulama alanı bulur. O halde hüküm yerinde görev yönünden dava dilekçesinin reddine karar verildikten sonra ayrıca kararın kesinleşmesini müteakip dosyanın görevli Edirne İdare Mahkemesine gönderilmesini istemekte davacının muhtariyetine karar verilmiş olması benimseme biçimi yönünden bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 1 ve 2 nci bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 28.1.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.