 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/8085
K: 1988/334
T: 19.01.1988
DAVA : Taraflar arasındaki yayın yoluyla kişilik haklarının halele uğratılmasından doğma tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : Davacı, davalı gazetede hakkında asılsız bir yazı yayınlanmış bulunduğunu, o nedenle kişilik haklarına saldırı söz konusu olduğunu bildirerek isteklerinin hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı taraf, belirtilen yazının sorumluluk doğuracak nitelik taşımadığını savunmuştur. Davaya konu olan yazıda, köşe yazarı, içinde bulunulan günlerin tasa verici olduğu düşüncesini "olmuşuz dumanaltı" başlığı altında işlemiş ve bu arada davacıyı amaçlayarak "(N.B.) diye bir milletvekilinin usulsüz para aldığını" vurgulamıştır. Para alınma iddiası, 1983 yılındaki bir olaya ilişkindir; davacı partisinin kruluş aşamasında iken bağış olarak aldığı 170.000 lirayı kayıtlara geçirmediği yolundaki bir yakınmayla karşılamıştır. O zaman hakkında soruşturma açılmış ve aklanmıştır. Dava konusu yazı ise 1987'de yayınlanmıştır.
Basın yoluyla kişilik haklarının zedelenmesi durumunda Borçlar Kanununun 49 uncu maddesinde sayılan diğer unsurlar ve uygun neden- sonuç bağı yanında hukuka aykırılık koşulu da gerçekleştiğinden sorumluluk söz konusu olur. İhlal eyleminin hukuka uygun sayılabilmesi, ancak olayın gerçeklere uygun bir biçimde verilmesi ve haber verme hakkının objektif sınırları içinde olması ile mümkündür. Gerçek ve genel olmayan, verilmesinde kamusal ilgi ve toplumsal yarar, konu ile anlatım arasında düşünsel bağ bulunmayan bir haberin, hukuka uygun sayılmasına olanak yoktur. Unutulmuş, hatırlanmasında yarar olmayan olayların gerçeğe aykırı olarak gündeme getirilmesinde genel çıkar ve kamu yararı bulunamaz.
Somut olayda, davacının dört yıl önce karşılaştığı ve aklandığı bir iddianın yeni bir haber ve sanki olay gerçekleşmiş gibi verilmesinde hukuka aykırılık açıktır.
Yerel mahkemece, anılan yönler gözetilmeksizin yayının hukuka uygun bulunduğu benimsenerek davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 19.1.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.