 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/7637
K: 1988/368
T: 19.01.1988
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : Dava alacak isteğine ilişkin olup husumet köy tüzel kişiliğine yöneltilmiştir. Davacı zilyetliği altında bulundurduğu taşınmaza elma gibi meyvalı ve kavak gibi mevyesiz ağaç dikip yetiştirmiş ve ayrıca depo, ahır, tuvalet gibi muhdesat yapmıştır. Buraya sonradan tapulama gelmekle sözü edilen yer, 305 parsel numarası ile davalı köyüm merası olarak tesbit edilmiştir. Köy tüzel kişiliğinin açmış olduğu önceki dava sonucunda davacının krokide gösterilen şekilde zemine el atmasının önlenmesine karar verilmiştir. Bu davada ise davacı, dikip yetiştirdiği ağaçlar ile yapmış olduğu muhdesatın bedelinin ödetilmesini istemektedir. Mahkemece deliller toplandıktan sonra bazı Yargıtay kararlarından da söz edilerek mer'a üzerindeki ağaçların ve muhdesatın bedeli istenilmeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Gerçekten mer'alar özel mülkiyete konu olamazlar. Davacının işgali altında bulundurduğu yerin mer'a olarak tesbitinin sonradan gerçekleşmesi onun iyiniyetle hareket ettiğinin de delili olamaz.
Çünkü kendisinin tesbit tutanağında belirtildiği gibi baştan beri buranın mer'a olduğunu bildiğinin kabulü gerekir. Ancak ağaçların dikildiği ve muhdesatın yapıldığı yer mer'a olsa bile davacının bu ağaçları söküp ve muhdesatı yıkıp enkazını kaldırma hakkı vardır. Fakat görülmekte olan bu davada istek belirtilen doğrultuda ileri sürülmemiş onların bedelinin ödetilmesi talep edilmiştir. Köyler kendilerine bırakılan merayı amacı dışında kullanamazlar. Ancak ihtiyaçtan artanını üçüncü kişiye kiraya verebilirler. Eğer işgal edilen yer ihtiyaç fazlası ise köy tüzel kişiliğinin hakkı kira tutarına karşılık olan işgal edilen yer ihtiyaç fazlası ise köy tüzel kişiliğinin hakkı kira tutarına karşılık olana işgal tazminatı olabilir. Aksi halde buranın tekrar mer'a haline gelmesi için geçecek zaman içinde orada hayvan otlatılamamasından ötürü gerçekleşen zarar istenebilir. İnceleme konusu olan bu işte davalının böyle bir isteği ve savunması yoktur. Ortada davacı tarafından mer'ada dikilmiş ağaçlar ve yapılan muhdesat vardır. Mahkemece davalının bunları benimseyip benimsemediği üzerinde hiç durulmamıştır. Şayet davalının bu ağaçlardan ve muhdesattan yararlanması söz konusu ise davacının levazım sahibi olmaklığı nedeniyle onların bedeline karşılık haklı bir tazminat isteme hakkı vardır. Ancak davalı tüzel kişilikçe böyle bir benimseme olmadığının ve ağaçların kesilip ve muhdesatın yıkılıp enkazından da yararlanılmadığının anlaşılması halinde davanın reddine karar verilmesi, aksi halde bunları kesip ve yıkıp enkazını götürmeyen davacı yararına en az levazım bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün gösterilen nedenle BOZULMASINA, 19.1.1988 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacının mer'a olduğunu bildiği yere davaya konu ağaçları dikip yetiştirdiğine ve muhdesat oluşturduğu eylemi suç olan davacının el çektiirildiği meraya yaptığı giderleri davalı köyden isteyemiyeceğine ve mer'alarda özel hukuk hükümlerinin uygulanamayacağına, mahkeme kararında yazılı yasal gerekçelere göre hükmün onanması görüşündeyiz.