Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Dördüncü Hukuk Dairesi
E: 1987/742
K: 1987/1968
T: 17.03.1987
DAVA : Taraflar arasındaki aktin iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı, Akhisar üçüncü Noterliği'nce tanzim edilen 13.7.1982 tarih ve 4259 yevmiye numaralı muris Halime ile davalı Ahmet arasında düzenlenen ölünceye kadar bakıp gözetme şartı ile ve dava mevzuu Akhisar Yeğenoba Köyü 1144 parselle ilgili hibe sözleşmesinin iptaline ilişkin hükmün davalı avukatı tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Dava, tarafların miras bırakanları olan Halime'nin bakım ve gözetime ihtiyacı olmadığı halde sırf mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla Manisa İli, Akhisar İlçesi, Yeğenoba Köyü, Davutlar Mevkii 6 pafta 1144 parsel numarasında kayıtlı taşınmazını Akhisar üçüncü Noterliği'nde 4259 sayı 13.7.1982 tarihli ölünceye kadar bakma aktiyle muvazaalı surette davalıya hibe ettiğinden bu aktin iptaline ilişkindir.
Mahkemece, murisin sadece yaşlı bir kimse olduğu, bakımı gerektirecek ağır bir hastası bulunmadığı, esasen ölümünün dahi, davalının yanındayken değil, diğer oğlu Mehmet'in yanında vuku bulduğu, yaptığı aktin mirastan mal kaçırma amacına yönelik ve muvazaalı olduğu kabul edilerek aktin iptaline karar verilmiştir.
Bilindiği gibi, muvazaa, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, gerçek iradelerine uymayan bir muamele yapmamaları ve görünüşteki bu muamelenin kendi aralarında geçerli olmayacağı, kendi aralarında hüküm ve sonuç doğurmayacağı hususunda anlaşmalarıdır. Muvazaa, mutlak (adi) muvazaa, nisbi (mevsuf) muvazaa olmak üzere ikiye ayrılır.
Mutlak muvazaada taraflar, gerçekte herhangi bir muamele yapmayı düşünmedekileri halde, sırf üçüncü şahıslara karşı onları aldatmak amacıyla bir muamele yapmış gibi gözükmek için görünüşte bir muamele yapmaktadırlar.
Nisbi (mevsuf) muvazaada ise, tarafların aralarında akteddikleri bir mukaveleyi kendi iradelerine uymayan ve dışa karşı yaptıkları başka bir muamele ile gizleme durumu sözkonusudur.
Borçlar Kanununun 18. maddesinde sadece nisbi (mevsuf) muvazaa düzenlenmiş, hüküm ve sonuç doğurma bakımından ise irade teorisi esas alınmıştır (Bkz. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt: 2, Ankara-1986, S. 9-12; N. Feyzioğl, Borçlar Hukuk, Genel Hükümler, C: 1, İst.-1976, Sh 195). Diğer deyişle görünüşteki akit (muamele) tarafların gerçek iradelerine uygun olmadığı için geçersiz, gizli akit ise tarafların gerçek iradelerine uygun olduğu için kanunun öngördüğü şekil ve esas şartlarını taşıyorsa geçerli olacaktır (Bkz. İçtihadı Birleştirme Kararı, 7.10.1953 gün, 8/7 sayı; 31.4.1974 gün, 1/2 sayı).
Olayımızıda nisbi (mevsuf) muvazaa halinin varlığı iddia olunmaktadır.
Nisbit (mevsuf) muvzaanın unsurları:a) görünüşteki muamele, b) muvazaa anlaşması, c) gizli anlaşma, d) üçüncü şahısları aldatma kastı olarak belirlenir.
Bu unsurlara göre, tarafların üçüncü kişileri aldatma için görünüşte bir muamele yapmak, bu görünüşteki anlaşmanın kendi aralarında hüküm ifade etmeyeceği hususunda anlaşmak, görünüşteki muamele (akit) arkasına gizlenmiş olan taraflarca istenen gerçek iradelerine uygun gizli muamele (akit) yapmak ve üçüncü kişileri aldatma kastının bulunması gerekir.
Olayımızda davacının miras bırakanı sözü edilen taşınmazı daha önce ölünceye kadar bakma aktiyle torununa vermiş, ancak torunu tarafından akit şartları yerine getirilmemesi üzerine, torunuyla olan akti iptal ederek, davalı ile son akti yapmıştır.
Davacının miras bırakanı 1315 doğumlu olup, yaşlı bir kimsedir. Dosya içeriğine göre ölünceye kadar da davalının yanında kalmış ve davalı tarafından bakılıp gözetilmiştir. Kısa süre ziyaret için gittiği oğlunun yanında hastalanıp ölmesi, bu olgunun kabulünü engelleyecek nitelikte değildir.
Muvazaanın yukarda belirtilen unsurlarının gerçekleşmediği gözetilmeksizin davanın kabulüyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarda gösterilen nedenle (BOZULMASINA) ve davalı yararına takdir edilen 11.000 lira duruşma avukatlık parasının davacılara yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 17.3.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini