 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/7279
K: 1987/8978
T: 07.12.1987
DAVA : Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı Milli Savunma Bakanlığı adına Hazine avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Davacı bakanlık kendi işçisi Süleyman'ın iş yerinden ayrılmasından sonra idare aleyhine açmış bulunduğu kıdem tazminatı ile ilgili davayı kazandığını ve bu hizmet akdinin bozulmasına davalıların sebebiyet verdiklerini ileri sürerek ödemek zorunda kaldığı kıdem tazminatının davalılardan alınmasını istemektedir. Mahkemece davalıların devlet personeli olması nedeniyle kamu hizmeti görmeleri karşısında bir kusurları varsa davaya bakma görevini idari yargı yerine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Oysa kural olarak gerçek bir kişi aleyhine idari yargı yerinde dava açılamaz. Haksız fiilden doğma tazminat isteğine ilişkin bu davaya bakmaya mahkemenin görevli olduğu düşünülmeksizin idari yargı yerinin görevli olduğundan söz edilerek görevsizlik kararı verilmiş olması kanuna aykırıdır.
2 - İdari Yargılama Usulü Kanununun 3 ve sonraki maddelerinde, idari davaların nasıl açılacağı açıkca gösterilmiştir. Bir idari dava açılırken orada gösterilen yöntemlere uyulması gerekir. Adli yargı yerinde açılan bir davanın idari nitelikte olduğunun anlaşılması üzerine dosyanın idare veya vergi mahkemesine gönderilmesine karar verilmekle başlangıçta adli yargı yerinde açılmış olan dava, idari yargı yerinde açılmış olmaz. Mahkemenin görevli olmadığından dolayı dilekçenin reddine karar verildiği takdirde dava dosyasını ait olduğu mahkemeye göndereceğine dair Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 27. maddesi hükmü adli yargı yerleri arasındaki görev konusunda uygulama alanı bulur. O halde hüküm yerinde dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verildikten sonra, ayrıca davacı tarafın talebi halinde dosyanın merciine gönderilmesine karar verilmiş olmasıda yine kabul şekli bakımından bozmayı gerektirir
3 - Dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verildiği halde davalı yararına avukatlık Asgari ücret Tarifesinin 8. maddesinin 2. fıkrası nazara alınmadan 1. fıkra uyarınca takdir edilmesi de kabul şekli bakımından bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz oluna kararın birinci, ikinci ve üçüncü bentlerde gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA), 7.12.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.