 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/7201
K: 1988/774
T: 26.01.1988
DAVA : Taraflar arasındaki haksız eylemden doğma tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı su arkının açılması ve gelir kaybı olarak toplam 1.473.552 liranın dava tarihinden itibaren % 30 yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazla isteğin reddine ilişkin hükmün temyiz edilmesi üzerine gereği konuşuldu :
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Dava haksız eylemden doğan tazminat istemine ilişkindir. İddiaya göre davalıların çalıştırdıkları kömür madeni ocağından çıkartılıp yığılan curuf ve artıkların meyilli bulunan araziden akması sonucu davacının su değirmenine giden arkı kapayarak değirmeni çalışmaz hale getirmiştir. Davalılardan (A.K.) davaya cevap vermediği gibi yargılama yokluğunda görülüp sonuçlandırılmıştır. Bu durumda kendisinin iddiayı inkar etmiş olduğunun kabulü gerekir. Adı geçenin isnat olunan eylemi işlediğine dair her hangi bir delil ibraz ve ikame edilememiştir. Her ne kadar delil tespiti olun aleyhine de yaptırılmış ise de bu tespite gerek esas, gerekse usul yönünden itiraz edilmiştir. O halde adı geçen davalının eylemi işlediğine dair bir delil bulunmadığı halde onun da tazminatla sorumlu tutulması usule aykırıdır.
3 - Davacı bu davayı açmazdan önce mahkemeye başvurarak zararını tespit ettirmiştir. Orada bilirkişi tarafından verilmiş bulunan rapora göre artık malzemenin başka bir yere nakli için 870.912 liraya ihtiyaç vardır. Dava dilekçesinde gerek bu miktar paranın gerekse değirmen arkının kapanmış olduğu 15 Ocak 1986 tarihinden çalışma döneminin biteceği aynı yılın Haziran ayı sonuna kadar günde 10.000 liradan yoksun kalınan gelir kalınan 1.370.000 liranın ödetilmesi istenilmiştir. Mahkemece delil tespiti dosyasındaki rapor aynen benimsenmekle beraber değirmenin 15 ocak 1986 tarihinden mevsim sonuna kadar ancak 115 gün çalışabileceğinden bu süre için yoksun kalınan değirmenci hakkının net 602.640 lira olduğuna dair sonradan alınan rapor kabul edilmek suretiyle her ikisinin toplamına hükmedilmiştir. Buna karşılık davanın 18.3.1986 tarihinde açılmış olduğu görülmektedir. O halde davanın açıldığı günde henüz gerçekleşmemiş gelir kaybından doğma zarara da hükmedilmiştir. Öte yandan 15 Ocak 1986 tarihinden sonra davacının kendi olanakları ile arkı açıp değirmeni çalışır bir duruma getirip getiremeyeceği üzerinde durulmamıştır. O halde belirtilen yönlerin Borçlar Kanunu'nun 44 ve 43 üncü maddeleri hükümleri ışığı altında gözetilmeyerek hem zararın tamamına hem de dava açıldıktan sonra gerçekleşen bölümüne hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
4 - İstek olmadığı halde tazminatın her iki davalıdan müteselsilen tahsiline karar verilmiş olması da benimseme biçimi yönünden bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2.3 ve 4 üncü bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, öteki itirazların birinci bentte gösterilen nedenlerle reddine 26.1.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.