 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/6779
K: 1987/9226
T: 15.12.1987
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı sabit olmayan davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; tetkik hâkimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü, davalının genel müdür olarak görev yaptığı süreçte, bir kısım memurların nakli vesilesiyle Danıştay'dan aldıkları yürütmenin dururulması kararlarını uygulamaması, yaptığı nakiller ve emekliye sevk işlemlerinin usulsüzlüğü nedeniyle iptali yönünden onların açtıkları davalar sonucunda tazminat ödemek zorunda kaldıklarını, ayrıca bunlardan emekliye sevk edilmiş olanların yerlerine atanmış bulunanlara maaş ödendiğini bildirerek uğranılan zarardan gösterilen tutarının giderilmesini
istemiştir.
Davalı, bir kısım işlemlerin görevli Devlet Bakanının teklifi ile Başbakan ve Cumhurbaşkanın onayı ile oluşan üclü kararname sonucuna dayandığını, kendisiyle ilgili bir durum bulunmadığını; diğer bir kısım işlemlerin ise kuruluşun yetkili birimlerince gerçekleştirildiğini, bu işlemlere katkısının olmadığını savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delil ve belgelerin davalının sorumluluğunu gerektirir nitelikte bulunmadığını açıklayan bilirkişi raporuna dayanılarak dava reddedilmiştir.
Mahkemenin dayandığı bilirkişi raporu 22.12.1986 günlüdür. Bu raporun 10. sayfasında,k "Danıştay'ın iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararları bunların tebliğine ilişkin evrak, ödeme belgeleri ve diğer belgeler dosyada bulunmamaktadır. Davalının genel müdür olarak sorumluluğunun olup olmadığının tespiti bakımından anılan evrakın incelenmesi zorunludur. Sırf dosyadaki evrak dikkate alındığı takdirde davalınnın sorumlu olacağını söylemek mümkün değildir" denilmektedir. Görülüyor ki, bilirkişi incelemesi eksik belgelere dayalıdır. mahkemenin böyle bir raporu hükmüne temel alması usule aykırıdır. Aslında, davanın bir bölümü, Anayasanın 129/5. maddesinden kaynaklanmaktadır. Bu bölüm bakımından değerlendirme hakimin görevi gereği incelemesi gereken konulardandır. HUMK.nun 275. maddesinin buyruğu gereğince "hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez. "Yerel mahkemenin davranışı, bu madde hükmüne açık aykırılık oluşturmuştur.
Davalı, bir kısım memurlar hakkındaki işlemlerin üçlü kararnamelerle gerçekleştirildiğini ileri sürmüştür. Soyut olarak üçlü kararname, sorumluluktan kurtarıcı neden değildir. Davalının bu memurlar bakımından yapılan işlemlerdeki ilgisi, öteki memurlar konusundaki işlemlere etki ya da katkısı öncelikle incelenmeli ve uygun bir sonuca bağlanmalıdır. Belirtilen yönlerin eksik bırakılması ve emekli edilenlerin yerlerine alınanlara ödenen maaşlar bakımından davalının sorumsuzluğunun benimsenmesinde gerekçe gösterilmemesi açılarından karar, bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan yönlerden BOZULMASINA, ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 15.12.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.