 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/5560
K: 1987/8758
T: 30.11.1987
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı Bağ-Kur Genel Müdürlüğü avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : Davacı Bağ-Kur vekili; sigortalıları (O.Y.)'in davalı belediyeye ait olup sürücüsü (S.G.)'nin sevk ve idaresindeki motorlu taşıt aracının karıştığı tarafik kazası sonucu öldüğünden, olayda davalı belediyenin şoförünün 2/8 oranında kusurlu bulunduğundan, ölen sigortalıların hak sahiplerine kurumları peşin değeri 597.690,40 lira olan gelir bağlandığından, davalı belediyenin 1479 sayılı yasanın 63 üncü maddesi ve 6085 sayılı Yasanın 50 nci maddesi ile Borçlar Yasasının 55 inci maddeleri uyarınca sigorta yardımlarının 2/8 kusur oranına isabet eden 149.672.50 lirasının faiziyle birlikte davalı belediyeden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davacı Kurum tarafından daha önce davalının şoförü (S.G.) hakkında açtığı rücuan tazminat davaları sonunda davacı Kurumun zararının hüküm altına alındığından söz edilerek ve bu konudaki bilirkişi raporundaki görüş benimsenmek suretiyle dava reddedilmiştir.
Oysa davalı belediye; trafik olayının vukua geldiği tarihteki (8.9.1975) olaylarda uygulanması gereken 29.3.1985 gün ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Borçlar Yasasının 51 ve 6085 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 50 nci maddelerine göre, davacı Bağ-Kurca bağlanan sigorta yardımı dolayısıyla ve davacı Kuruma karşı kendi şoförü ile birlikte müteselsilen sorumludur. Daha önce müteselsil sorumlulardan şoför hakkında açılan davalarla davacı Kurumun zararının hüküm altına alınması, davacı Kurumun müteselsil sorumlu davalı Belediye hakkında da aynı zararı için dava açmasına (tahsilde tekerrür etmemek ve davanın açıldığı tarihte bu zarar diğer davalıdan tahsil edilmemiş olmak kaydıyla) yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu yön Borçlar Yasasının 142 nci maddesinde "Alacaklı müteselsil borçluların cümlesinden veya birinden borcun tamamen veya kısmen edasını istemekte muhayyerdir. Borcun tamamen edasına kadar bütün borçluların mes'uliyeti devam eder" biçiminde açıkça düzenlenmiştir.
Mahkemenin açıklanan hukuki esasları gözetmeden yazılı şekilde hüküm kurması yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 30.11.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.