 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/3399
K: 1987/3250
T: 28.04.1987
DAVA : Taraflar arasında görülmekte olan ihalenin feshi davası üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine ilişkin 19.2.1987 günlü karara karşı davalı Emine Şahin vekilinin vaki temyiz isteğinin 19.2.1987 olan tefhim tarihi ile 9.3.1987 olan temyiz günü arasında yasal süre geçmiş bulunduğundan bahsile reddine dair 9.3.1987 günlü kararın yine davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu.
İcra ve İflas Kannunun 363. maddesi temyizi kabil kararlar konusunu düzenlerken tetkiki merciince verilen kararlardan söz etmiştir. Oysa bu işte karar sulh mahkemesince verilmiştir. Öte yandan ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilen taşınmazın satışının İcra ve İflas Kanununda gösterilen usule göre yapılacağına dair Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 571. maddesindeki hükmün varlığı kararın tetkik mercii sıfatı ile verildiğini göstermez. Böylece kararın sulh hukuk mahkemesinden verilmiş olması karşısında temyiz süresi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 437. maddesi uyarınca tefhimle değil, tebliğ ile işlemeye başlar. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun esas 1983/12-203, karar 1985/569 sayılı ve 7.6.1985 günlü kararında da bu hukuki esas içtihat edilmiştir. İnceleme konusu olan bu işte kararın tebliğ tarihinin 9.3.1987 olmasına göre yasal temyiz süresi geçmemiştir. O halde sürenin tefhimle başlayacağını benimseyerek temyiz isteminin reddine dair mahkemenin 9.3.1987 günlü kararı yasaya aykırı düşmekle bozulmasına oybirliğiyle karar verildikten sonra işin esası yönünden dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Ortak davacılar ihalenin feshini isteme nedeni olarak avukat R.O.'un dosyada vekaletnamesi bulunmadığı halde satışa ilişkin tebligatın ona yapılmış bulunması göstermişler ve mahkemece de bu sebebe dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa avukat R.O. ortaklığın giderilmesi davasından şimdi ihalenin feshini isteyenlerin vekili olarak işi başından beri takip edip, sonuçlandırmış ve mahkemenin kararında bu yön açıkça belirtilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunun 3220 sayılı Kanunla değişik 11. maddesi hükmüne göre vekil vasıtası ile takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Öte yandan İcra ve İflas Kanunun 57. maddesi hükmü uyarınca icraya ait tebligatlarda da Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır. O halde icrası istenilen ilamda vekil olarak avukat R.O.'un adının yazılı bulunmasına rağmen vekaletnamesinin dosyada bulunmadığından bahis ile ihalenin feshine karar verilmiş olması Usul ve Yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan 19.2.1987 günlü kararın da gösterilen nedenle (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar verildi.