 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Dördüncü Hukuk Dairesi
E: 1987/306
K: 1987/1683
T: 09.03.1987
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonuda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı hukuki ve fiili şart ve unsurları aynı olmakla birlikte delillerin tek dosyada toplanmasında tahlil ve takdiri uygun olacağından HUMK.nun 43 ve 48. maddeleri uyarınca bu davanın Denizli Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin esas: 1982/534 sayılı dava ile birleştirilmesine ilişkin hüküm süresi içinde davalılardan Abdullah avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Trafik kazasından doğma zarar nedeniyle davacı tarafından açılan önceki kısmi maddi tazminat davası Denizli Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin esas : 1982/534 sırasında kayıtlı ve derdest iken aynı zarardan ötürü açılan ek maddi tazminat davası Denizli İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin esas: 1984/473 sırasına kayıt edilmiştir. Davacı vekili, Denizli İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bu davanın Denizli Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki önceki dava ile birleştirilmesini talep etmiş ve mahkemece verilen birleştirme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 2494 sayılı Kanunla değişik 45. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, aynı mahkemede görülmekte olan davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğince mahkemece birleştirilebilir. Diğer taraftan HUMK.nun aynı Kanunla değişik 48. maddesinin ikinci fıkrasına göre, aynı mahkemede görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki kararlar hakkında ancak esas hükümle birlikte temyiz yoluna gidilebilecektir.
Bu durumda öncelikle incelemeye konu olan birleştirme kararının temyizi kabil olup olmadığı önem kazanmaktadır. Yukarıda anılan HUMK.nun 448. maddesindeki hükmün karşı anlamından, ayrı mahkemelerde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme kararları hakkında esas hüküm beklenmeksizin tek başına temyiz yoluna gidilebileceği sonucuna varılmaktadır.
Temyiz konusu birleştirme kararı, Denizli İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde sonradan açılmış bir davanın Denizli Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde önce açılmış bir dava ile birleştirilmesi için verilmiştir. Birleştirme kararını veren mahkeme aynı değil, ayrı bir mahkemedir. Ortada aynı mahkemede derdest bir davanın diğer bir dava ile birleştirilmesi için verilmiş bir karar yoktur.
Öte yandan HUMK.nun değişik 45. maddesinin ikinci fıkrası ve 187. maddesinin 5. bendi hükmüne göre davaların ayrı mahkemelerde açılmış olması halinde bağlantı nedeniyle birleştirme kararı verilebilmesi, ancak ikinci davanın açıldığı mahkeme önünde ilk itiraz olarak ileri sürülmüş olması koşuluna bağlıdır (Bkz. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C: I, S. 989, C: III, S. 2486). Davaların birleştirilmesi bakımından, aynı yargı çevresi dahilindeki birden fazla aynı sıfatı ve görevde (İster Sulh Hukuk, İster Asliye Hukuk Mahkemesinin çeşitli daireleri) mahkemeler de ayrı mahkeme niteliğindedirler (Dairenin uygulaması öteden beri bu doğrultudadır. Her ne kadar Yargıtay Kararları Dergisi'nin Şubat - 1987 sayısının 204-207. sahifelerinde yayımlanan 18.11.1986 gün, 7049/7793 sayılı daire kararının gerekçe kısmının sondan 4. paragrafındaki açıklamalardan buna aykırı anlama gelebilecek bir sonuca ulaşılabilirse de, anılan paragrafın yazım hatasından kaynaklandığını belirtmekte yarar görülmüştür). Davada, böyle bir ilk itiraz ileri sürülmemiş, aksine davacının birleştirme talebine davalı karşı çıkmıştır. O halde davacı vekilinin birleştirme isteğinin reddine karar verilmek gerekirken kabul edilmiş olması sözü edilen yasa hükümlerine aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 9.3.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.