 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1987/10095
K: 1988/784
T: 26.01.1988
DAVA : Taraflar arasındaki basın yoluyla kişilik haklarına saldırıda bulunulmaktan doğma tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı 500.000 lira manevi tazminatın dava tarihi 16.6.1986 tarihinden itibaren yıllık % 30 yasal faiziyle birlikte davalılardan (H.S.),(S.Y.) ve (Ş.S.C.ü.)'den müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine ve fazlaya dair manevi tazminat istemi ile davalı (C.A.) hakkındaki davanın ve karar özetinin gazetede yayınlanması isteminin de reddine ilişkin hükmün davacı avukatı tarafından duruşma istekli, davalılar avukatı tarafından da duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : 1 - (..)
2 - Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nısfetle hüküm vereceği Medeni Kanunun 4 üncü maddesinde buyrulmuştur. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olması yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ıstırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınrı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar. Mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Miktarın belirlenmesinde ise her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartlar bulunacağı kuşkusuzdur. O halde hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Davaya konu olan işte olayın cereyan şekli ve haberin veriliş biçimi bakımından takdir edilen 500.000 lira menevi tazminat azdır. Daha uygun bir miktara karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
3 - Davacı manevi tazminat yanında hüküm özetinin yayınlanmasını da talep etmiştir. Doyurucu gerekçeler gösterilmeden bu talebin reddedilmiş olması da usul ve yasaya karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
4 - Faiz talebi olmadığı halde ayrıca hükmedilen tazminat için faizin yürütülmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
5 - Mahkemece hakkındaki dava reddedilen (C.A.) için bir vekalet ücreti hükmedilmiş ve bunun bütün davalılara ait olduğu bildirilmiştir. Oysa (C.D.) için müstakil, diğer davalılar için ise dava tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesinin 11 inci maddesinin bir ve ikinci fıkraları gözönünde bulundurularak ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda 2 ve 3 no'lu bentlerde gösterilen nedenlerle davacı, 4 ve 5 no'lu bentlerde gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, 26.1.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.