 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi
E: 1987/7174
K: 1987/8989
T: 03.11.1987
DAVA : Asıl faili belli olmayacak derecede müessir fiilde bulunmak, mala zarar vermek ve kavgada korkutmak maksadıyla silah boşaltmaktan sanıklar Mustafa, Meryem, Mehmet, Hilmi ile Tufanın yapılan duruşmaları sonunda, TCK.nun 456/1-2-4, 463/2, 457/1, 516/1, 522, 466/2, 55/3, 51/1, 59, 71, 72; 647 sayılı kanunun 4-6. maddeleri gereğince Hilminin 12 ay 15 gün hapis, Mehmetin 22.310 lira Mustafanın 17.082 lira, Tufanın 10.277 lira, Meryemin 15.416 lira ağır para cezası ile mahkumiyetlerine ve Mustafa Tufan, Meryem ile Mehmetin cezalarının ertelenmesine dair Kozan Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 10.4.1987 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil-sanıklar ve sanık Hilmi ve vekili tarafından süresinde istida edilerek dava evrakı onama isteyen 21.9.1987 günlü tebliğname ile daireye gönderilmekle okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Hükmedilen cezanın tür ve miktarına göre sanık Hilmi ve vekilinin duruşmalı temyiz inceleme isteğinin reddine,
Nası ızrar ve adiyen müessir fiil suçlarından ve sanık mehmetin müdahillere vaki eyleminden dolayı verilen cezaların tür ve miktarına ve 3355 sayılı yasa ile değişik 647 sayılı yasanın 4 ve CMUK.nun 305/1. maddelerine göre hükmün temyiz kabiliyeti bulunmadığından müdahil-sanıkların bu suçlara ait temyiz isteğinin CMUK.nun 317. maddesi gereğince istem gibi reddine,
Sanık Hilmi ile Müdahiller vekilinin bu sanığa yönelik temyizlerine gelince;
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine Ancak :
1 - Her bir suç için hükmedilen hapis cezaları toplamı 6 ayı geçse bile, içtimaa dahil edilen kısa süreli hapis cezalarının müstekillen para cezasına çevrilmesine yasal bir engel bulunmadığı düşünülmeden toplam ceza miktarı nazara alınarak 647 sayılı kanunu 4. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2 - Alet niteliğinde olup olmadığı belirlenemeyen demir çubuğun silahtan sayılamayacağı gözetilmeden sanığa verilen cezalardan TCK.nun 457/1. maddesiyle artırma yapılması,
Bozmayı gerektirmiş müdahiller vekili ile sanık Hilmi'nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan tebliğnamedeki onama isteyen düşüncenin reddiyle hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA 3.11.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.