 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İkinci Hukuk Dairesi
E: 1987/3842
K: 1987/5189
T: 15.06.1987
DAVA : Adil ile Akgül arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davacı tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, Medeni Kanunun 132. maddesine dayalı olarak terk sebebiyle boşanmaya ilişkindir. Mahkemece davete konu evin mülkiyetinin davacının babasına ait oluşu, kardeşlerinin evi ile aynı avluda bulunması ve nihayet yurt dışında bulunan davacının ana ve babasının izinli gelişlerinde davacı ile birlikte ve misafir olarak geçici şekilde kalmaları bağımsız ev olmayışının gerekçesi olarak kabul edilmiş ve bu gerekçe ile ihtar geçersiz sayılarak dava reddedilmiştir. Oysa günümüzde eşlerin mülkiyeti kendine ait bir evde ortak yaşamlarını sürdürmelerine ekonomik şartlar çoğu zaman elverişli bulunmadığı gibi esasen kocanın mülkiyeti kendisine ait eve eşini çağırmasını zorunlu kılan bir hukuki kural da yoktur. Onun için eşlerin başkasına ait evlerde kiracı olarak birliği sürdürmeleri kaçınılmazdır. Kira ile tutulan bir evin sahibinin davacının yakınları olması veya üçüncü bir şahıs olmasının maddi bağımsızlık açısından hiç bir farkı yoktur. Belki kiranın daha ucuz olması yada hiç kira alınmaması yüzünden ekonomik bir tercih sebebi olmalıdır. O halde bu konudaki red gerekçesi yanlıştır. Davacının ana ve babasının yurt dışında izinli geldiklerinde bir kaç haftalık bir süreyi oğulları ile yaşamış bulunmaları hayatın olağan akışına evlat ebeveyn ilişkilerine ve Türk geleneklerine uygun bir davranıştır. Davalının buna karşı çıkması iyiniyetle bağdaşmayacağı gibi, mahkemenin bu yönü bağımsızlık kavramı ile irtibatlı düşünmesi ise isabetsizdir. Nihayet gene günümüzün toplu yaşam şartları, konutlarda ortak yerlerin bulunmasını ve bu yerlerden birlikte faydalanmayı zorunlu kılmamaktadır. Bütün bu sebeplerle davete konu evin maddi bağımsızlığa sahip olduğu anlaşılmasına göre boşanmaya karar verilmesi gerekirken, kararda dayanılan ve yukarıda özetlenen olaya ve Medeni Kanunun 132. maddesinin kapsam ve unsurlarına uygun düşmeyen düşüncelerle davanın red edilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple (BOZULMASINA), duruşma için takdir olunan (24.800,-) lira vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 15.6.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi