 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İkinci Hukuk Dairesi
E: 1987/2380
K: 1987/4672
T: 21.05.1987
DAVA : Bekir Erbilge ve ark. ile Naime Erbilge arasındaki tapu iptali ve tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davalı tarafından istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1 - HUMK.nun 97. maddesi hükmüne göre ıslah bunu yapan tarafın temsil edeceği noktadan başlıyarak usule ilişkin bütün işlemlerin yapılmamış sayılmasına yol açar. Olayda mirasta iade davası ıslah yoluyla tenkis davasına dönüştürüldüğüne göre iade davasının açıldığı tarihte tenkise ait zaman aşımı kesinleşmiş olur. Zaman aşımı dava devam ederken tarfların yargılamaya ilişkin her işlemine ve hakimin her emir ve hükmünden itibaren yeniden işlemeye başlar ve kesilmeden itibaren yeni bir süre işler (B.K. m. 135). Bu nedenle, hakimin, mirasta iade davası hakkındaki her emir ve kararı ile aynı zamanda tenkis davasının zaman aşımı da kesilmiş ve yeniden işlemeye başlamıştır. Davalının zaman aşımı def'inin reddi yukarda açıklanan sebeplerle doğru bulunduğundan bu yöne ilişkin temyiz itirazları yersizdir.
2 - Davalı taraf Medeni Kanunun 506. maddesi gereğince seçimlik hakkını bedel olarak ödemeyi seçtiğine göre davalının davacılara saklı paylarına yapılan tecavüz miktarında para ödemesine ve tenkis konusu taşınmazların davalının üzerinde bırakılmasına karar verilmesi zorunludur. Bu yön gözetilmeden ve davalının duruşmada seçimlik hakkını kullanma sırasında söylediği sözlere yanlış anlam verilerek taşınmazların davacılar adlarına tesciline karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : 1 - Davalının zaman aşımına yönelik temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen sebepler ile oyçokluğu ile reddine,
2 - Temyiz edilen kararın 2. bentte, gösterilen sebeple BOZULMASINA, 21.5.1987 oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davanın tamamiyle (kamilen) ıslah edilmesi halinde ıslah olunan dava, ilk dava, gününde açılmış sayılır. Yeni dava için dahi zaman aşımı bu tarihte açılmış olur.(Prof. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü 1974 /Sh. 612; Prof. Sabri Şakir Ansay, Yargılama Usulleri 1960, Sh. 194; Prof. İlhan Postacıoğlu, Medeni Usul Hukuku Dersleri 1975. Sh. 460; Saim üstündağ Medeni Yargılama Hukuku Esasları 1973/335).
Usulün 87. maddesine göre ıslah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan başlayarak usule ilişkin bütün işlemlerin yapılmamış sayılmasına yol açar (Kuru a.g.e., sh. 615; Ansay a.g.e., 193; Postacıoğlu a.g.e., sh. 458; a.g.e., sh. 333).
Olayda dava tamamen ıslah edildiğine ve böylece tenkis davası mirasta iade davasının açıldığı günde açılmış sayılacağına göre, mirasta iade davasının açıldığı tarihte tenkise ait zaman aşımı kesilmiş olur.
Zaman aşımı, dava devam ederken iki tarafın yargılamaya ilişkin her işleminden ve Hakimin her emir ve hükümünden itibaren yeniden işlemeye başlar ve kesilmeden itibaren yeni bir süre işler (B.K. 135-136).
Mirasta iade davasının açıldığı günde tenkisle ilgili zaman aşımı kesilmiştir. Ne var ki usulün 87. maddesi gereğince ıslah gününe kadar yargılamaya ilişkin bütün usul işlemleri geçersiz hale geldiği için, tenkis davasının zaman aşımı, ıslah gününe kadar herhangi bir sebeple kesilmemiş sayılır. Dava günü ile ıslah dilekçesinin verildiği tarih arasında Medeni Kanunun 513. maddesinde yazılı bir yıllık süre geçmiş bulunduğundan, zaman aşımı def'i yerinde olur.
Bu itibarla birinci bentteki çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.Davanın zaman aşımı sebebiyle red edilmesi düşüncesindeyiz.