 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E: 1987/2301
K: 1987/2470
T: 18.03.1987
DAVA : Etiketlerinde son kullanma tarihi, imal tarihi, parti seri numaraları ve net ağırlığı yazılı olmayan mamul satmak suretiyle yetkili mercilerce verilen emirlere riayetsizlikten sanık B.Y.'ın yapılan yargılaması sonunda; TCK.nun 526/1, 94, 647 sayılı Kanunun 4. ve 6. maddeleri gereğince neticeten 16.500 lira hafif para cezasiyle tecziyesine, cezasının ihtaren ertelenmesine ve yargılama gideri alınmasına dair Eşme Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 28.11.1986 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi C.Savcısı tarafından süresinde dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C.Başsavcılığının 26.2.1987 tarihli tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği düşünüldü:
KARAR : 1. Sanığın satışa arzettiği pilin anbalajlamaya ilişkin T.S. 4331 nolu standarda aykırı olduğu ileri sürülmüş olmasına göre eyleminin 1705 sayılı Kanunun 6. maddesinin uygulanmasını gerektireceği ve dolayısiyle görev cihetinin bahis konusu olacağı,
2. Gıda Maddeleri Tüzüğünde aşağıdaki aykırılıklarla ilgili özel hüküm bulunmadığından,
a) Helvanın etiketinde parti seri numarası ile son kullanma tarihinin yazılı olmamasının T.S. 2590'a,
b) Protakal özünde (Lezzo) son kullanma tarihinin yazılı olmamasının, TS.4331'de son kullanma tarihinin yazılması mecburiyeti bu hususun (özel) standardında belirtilmiş olması şartına bağlandığı cihetle, (portakal özünün) standardı mevcut ve bu standartta son kullanma tarihinin belirtilmesi zorunlu kılınmış ise sözü edilen standartlara,
Aykırılık teşkil ettiği, bu itibarla TCK.nun 526/1. maddesinin uygulanması gerektiği,
3. a) Sirkenin etiketinde parti seri no.su ve yapım tarihinin yazılı olmaması halinin ise, Gıda Maddeleri Tüzüğünün 635. maddesine aykırılık teşkil etmesi ve bu halin taklit ve tağşiş sayılacağı hususunda Tüzükde bir hüküm bulunmaması karşısında, sanığı hareketinde uyan sözü geçen Tüzüğün 709. maddesi delaletiyle,
b) Keza suç konusu cikletin anbalajında net miktarının yazılı olmadığı da tesbit edilmiş bulunmasına göre, Umumi Hıfzısıhha Kanununun gıda maddesini tarif eden 182. maddesi hükmü açıklığı karşısında bu mamullerin gıda maddesi sayılıp sayılmıyacağının Adli Tıp İhtisas kurulundan sorulması, Gıda Maddesi veya Gıda Maddeleri Tüzüğünün genel hükümlerine tabi bir madde olduğu bildirildiği takdirde sanığın eyleminin Gıda Maddeleri Tüzüğünün 2. ve 709. maddeleri delaletiyle,
1593 sayılı Kanununun 282. maddesinin uygulanmasını icabettireceği gözetilerek buna göre hüküm kurulması gerekirken suç konularının ayrı olduğu da gözönüne alınmadan yazılı şekilde karar ittihazı,
Bozmayı gerektirmiş, C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde bulunmuş olmakla hükmün bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, karar verilmiştir.