 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Birinci Hukuk Dairesi
E: 1987/9
K: 1987/446
T: 29.01.1987
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacılar, tapulamaca mer'a olarak sınırlandırılan 3661 parsel sayılı taşınmazın 18 dönümlük kısmının 20.7.1944 yıllık zilyetlikleri de bulunduğunu belirterek bu kısmın iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı Hazine, davanın reddini savunmuş, köy muhtarlığı duruşmalara gelmemiştir.
Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hüküm, yasal süresi içinde davalılardan Maliye Hazinesi tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacılar, Tapu Komisyonun 11.7.1944 gün ve 138 sayılı kararı ile oluşturulan ve kendilerine intikal eden tapunun 3143 sayılı parsele revizyon gördüğünü, ne var ki bu tapunun bitişikte mer'a olarak tesbit edilen 3661 parsel sayılı taşınmazı da kapsadığını ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece uzman bilirkişiye düzenlettirilen ve hükme dayanak yapılan krokide (A) ile işaretli 6500 m2 lik kısmın kaydının 3661 parselden ayrılıp iptaline, davacıların adlarına tesciline fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir. Davacıların gerçekten de 3143 sayılı parsele revizyon gören tapularında yazılı miktar 32615 m2 dir. Anılan parsel ise 38200 m2 yüzölçümündedir. Tapuda yazılı (inceyol) arazisi üzerinde bulunamamıştır. (Hacıali Gökhasan kesikleri) sınırı yerel bilirkişi tarafından gösterilmiş ve mahkemece bu sınıra değer verilerek sonuca ulaşılmıştır. Oysa (Gökhasan) davacıların miras bırakanıdır. Çekişmeli 3661 sayılı parselin ise mer'a olduğu tartışmasızdır. O halde (bir hat oluşturan toprak yığıntısı) niteliğindeki (Kesik) sınırının ileriye doğru itilerek değiştirebildiği anlaşılmaktadır. Bu olguyu uzman bilirkişi de (hüküm konusu yeri tarım yapılmaya elverişli olmadığını) belirtmek suretiyle doğrulamıştır. "Kesik" hali ve mer'a gibi yerleri ayırmayıp, bir başkasına ait taşınmaza sınır teşkil etmekte ve o komşu taşınmazın tapu kaydı da kesiği okumakta ise o takdirde sabit sınır sayılmalıdır.
Bu durumda, davacıların tapusunun miktarıyla geçerli olduğu ve kayıtta yazılı miktardan daha fazla yerin adlarına tesbit edildiği, gözönünde tutularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı bir değerlendirmeyle, yazılı biçimde iptale karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin harcın iadesine, 29.1.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.