 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Birinci Hukuk Dairesi
E: 1987/4594
K: 1987/5478
T: 09.06.1987
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacı, Medeni Yasanın 650 ve ardından gelen maddelerine dayanarak davalıya ait 104 parel sayılı taşınmaz tapu kaydının iptaliyle adına tapuya tescilini istemiştir. Davalı, davacının kötüniyetli olduğunu savunmuş ve açtığı karşılık dava ile elatmasının önlenmesine ve yaptırdığı yapının yıkımına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, 104 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydının 1.500.000 lira bedel karşılığında iptaliyle yanlardan Hüseyin adına tapuya tesciline, 1.500.000 lira bedelin hüküm kesinleştiğinde Şerif'e ödenmesine ve bunun açtığı elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının ise reddine karar vermiştir. Karar, süresinde davalı ve karşı davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Birleştirilerek görülen davalardan ilki, MK.nun 650. maddesine dayanan temliken tescil,diğeri ise çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal' isteğine ilişkin olup, mahkemece temliken tescil davasının kabulüne, elatmanın önlenmesi ve kale ilişkin davanın ise reddine karar verilmiştir. Ancak, somut olayda temlik davacısı Hüseyin çekişmeli 104 parsel sayılı taşınmazın, bacanağı olan davalı ve birleştirilen elatmanın önlenmesi davacı Şerif'e ait bulunduğunu bilen bir kişidir. Esasen Şerif, bu taşınmazı Hüseyin aracılığıyla edinmiştir. Öte yandan, 104 parsel sayılı taşınmaza bina yapılmasına kayıt maliki Şerif'in rıza ve muvafakat gösterdiği de kanıtlanmamıştır. Bilindiği üzere, MK. nun 650. madesine dayalı temliken tescil davasının kabul edilebilmesinin iki temel koşulundan biri, bina yapanın iyiniyetli olmasıdır. Bu itibarla temliken tescil davasının kabul edilmiş bulunmasında isabet yoktur. Ne varki, davalı ve temlik davacısı tarafından yaptırılan binanın kal'i halinde fahiş (aşırı) bir zarar doğacağı uzman bilirkişi raporuyla saptanmış bulunmaktadır.
O halde, MK. nun 648 ve sonraki maddeleri gözönünde tutularak kayıt maliki ve elatmanın önlenmesi davacısı Şerif'e parseline yapılan binayı enaz levazım bedeli karşılığında temellüke talip olup olmadığı sorulmalı, temellüke talip olduğu takdirde bina, enaz levazım bedeli karşılığında kendisine bırakılmalıdır. Aksi takdirde (temellüke talip olmadığı takdirde) kal'e ilişkin isteğin reddine karar verilmelidir.
Yerel mahkemenin yukarıda değinildiği şekilde işlem ve değerlendirme yapmaksızın sonuca gitmesi ve yanılgılı gerekçeye dayanarak yazılı olduğu üzere hüküm kurması doğru değildir.
SONUÇ : Davacı (davalı) Şerif'in temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASANA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.6.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.