 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Birinci Hukuk Dairesi
E: 1987/1250
K: 1987/2150
T: 17.03.1987
DAVA : Taraflar arasında görülen davada:
Davacı, 5705 ada 22 parselde 17 no'lu daireye vaki elatmanın önlnmesini, aylık 75.000 liradan ecrimisilin tahsilini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazı apartmanı inşa eden müteahhit (M.B.)'dan haricen satın aldığını, ancak müteahhidin inşaatı tamamlamadan ortadan kaybolduğunu, inşaatın tamlandığını ve dairede oturmakta olduğunu, aleyhine açılan 1985/155 esas sayılı davanın sonucunun beklenilmesini savunmuştur.
Dava konusu taşınmaza vaki elatmanın önlenmesine, 2 aylık 100.000 lira ecrimisilin tahisiline ilişkin kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili Av. (N.A.) tarafından istenilmekle gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı, tapu kaydıyla maliki bulunduğu dava konusu 17 numaralı apartman dairesine davalının haklı bir sebebe dayanmaksızın elattığını ileri sürerek, önlenmesini ve 75.000 lira ecrimisilin ödetilmesini istemiştir.
Davalı, çekişmeli dairenin anayapını inşaatını üstlenen yükleniciyle (Müteahhide) isabet eden dairelerden olduğunu, onun tarafından 27.6.1k979 günlü sözleşme ile kendisine haricen satıldığını eksik bırakılan inşaat işlerini de iyiniyetle tamamlandığını savunmuştur. Mahkemece çekişmeli daireyi davalının fuzulen işgal ettiğinin kanıtlandığından sözedilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içereğinden, toplanan delilerden ve özellikle itiraza uğramıyan 13.10.1986 tarihli uzman bilirkiş raporunda davacının satıcıları (bayiileri) olan arsa maliklerine ait 5705 ada 22 parsel sayılı taşınmazın üzerine (M.B.) adındaki yüklenicinin 11.4.1979 günlü eser (inşaat) sözleşmesi gereğince bina yapma işini üstlendiği, binanın yapımına başladığı ve eser sözleşmesine göre kendisine isabet eden dairelerden 17 numaralı çekişmeli daireyi haricen davalıya sattığı, yüklenicinin inşaatı tamalamadan işi bırakıp ortakan kaybolması karşısında davalının haricen satın aldığı daireye el koyarak noksan kısımlarını arsa maliklerinin bilgileri dahilinde tamamladığı anlaşılmaktadır. Öte yandan arsa maliklerinin üzerinde bulunan kat irtifakına dayanarak davalı aleyhine önceden elatmanın önelenmesi ve ecrimisilin ödetilmesi davası açtıkları o davanın Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/155 esasında görülmekte olduğu davacının dedet olan dava sırasında nizalı daireyi arsa maliklerinden tapuda kayden satın alıp iktisap ettiği sabittir. Hemen belirtmek gerekir ki, tapudaki kayda dayanarak iktisapta bulunan davacının yüklenici ile davalı arasında mevcut akdi ilişkiye ve davalının iyiniyetli zilyet bulunduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği kanıtlandığı takdirde, davalı yüklenicinin ardaşı (halefi) olarak arsa sahibine karşı ileri sürülebileceği haklarını davacıya karşıda ileri sürebilir. O halde 1985/155 esas sayılı görülmekte olan (derdest) davanın sonunda verilecek hükmün işbu davayı etkileyebileceği en azından davalının yaptığı "faydalı ve zorunlu" giderler yönüden B.K.'nun sebepsiz zenginleşmeye ilişkin 61 - 66. maddeleri ile M.K.'nun 907. maddesi hükmü uyarınca soruşturma yapılmasını gerekli kılabileceği kuşkusuzdur. Bu itibarla mahkemece, 1985/155 esas sayılı dava bu dava için bekletici sorun sayılmalı ve sonucunda kurulacak hüküm davalının kişisel hakları yönünden değerlendirilmeli, değerlendirilen hüküm ve işin özelliği gerekli kıldığı takdirde yukarıda anılan yasa maddeleri çerçevesinde soruşturma ve işlem yapılmalı ve varılacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmelidir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.3.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.