Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Birinci Hukuk Dairesi
E:1987/11356
K:1987/10167
T:10.11.1987
  • KAMU MALI (GENEL HARMAN YERİ)
* ÖZET:Kamu yararına ayrılmış tüm orta malları gibi, genel harman yerleri de birer kamu malıdır. Kamu mallarının sadece yararlanma [intifa] hakkı, geleneksel [kadim] veya özgülendiği [tahsis edildiği] tüzel kişiliğe; kuru mülkiyeti [rekabesi) ise devlete aittir.
(766 s. Tapulama K. m. 35)
(3402 s. Kadastro K. m. 16/b)
(YİBK., 31.5.1965 gün ve 4/2 s.)
Taraflar arasındaki davadan dolayı (Eğridir Asliye Hukuk Hakimliğin)den verilen 10.9.1986 gün ve 47-242 sayılı hükmün onanmasına dair daireden verilen 11.6.1987 gün ve 4238-5559 sayılı kararın süresi içinde tahsisen tetkiki davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkili köy tüzel kişiliğine ait kadim harman yerine davalı belediyenin haklı bir nedene dayanmaksızın el attığını ileri sürmüş, önlenmesini istemiştir. Yerel mahkemece de istek doğrultusunda nitelendirme yapılmış ve (... Çekişmeli taşınmazın davalı belediyenin sınırlarında kaldığı, bu durumda sınır kayıtlarına değer verilerek uyuşmazlığın çözümlenmesinin gerekeceği...) gerekçe gösterilip, davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; kamunun yararlandığı köy orta mallarından sayılan genel harman yerleri, köy halkının tümünün Harman yapmaları için yetkili mercii tarafından tahsis edilen ya da geleneksel (kadim) kullanmanın harman yeri biçimiyle sürdürüle gelmiş bulunmasından ötürü tahsis edilmiş olarak kabul edilen yerlerdir. Kamu yararına ayrılmış (tahsis edilmiş) tüm orta malları gibi, genel harman yerleri de aslında birer kamu mali olduklarından, kamu mallarının ayırt edici niteliklerini taşırlar. Özellikle bu malların sadece yararlanma (intifa) hakkı, tahsis edildiği ya da kadim kullanmadan ötürü tahsisli imişçesine kabul edildiği tüzel kişiliğe; kuru mülkiyati (rekabesi) ise devlete aittir. Belirtilen nitelikleri taşıyan genel Harman yerlerinin, bağlı oldukları hukuki statü yönünden mer'a, yaylak ve kışlaklardan farklı bir yanı yoktur. Nitekim, gerek yürürlükten kaldırılan 766 sayılı Tapulama Yasasının 35. maddesinde, gerekse sonradan yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16/b maddesinde aynı yasal düzenlemeye tabi tutulmuşlardır. Hal böyle olunca, mera, yaylak ve kışlaklar için verilen kararlar ve sürdürüle gelen yargısal uygulama genel harman yerlerine ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde de elbette göz ardı edilemeyecektir. Somut olayda yerel mahkemenin davayı reddetmesinin tek gerekçesi çekişmeli taşınmazın davalı belediyenin idari teşkilat sınırları içerisinde kalmış olmasıdır. Oysa, 31.5.1965 tarih, 4/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararında "Tek başına bir köye ait bulunan mer'a, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının diğer bir köyün sınırı içine alınmış olması halinde dahi, o köy (ilk köy) bu yerlerden eskisi gibi tek başına yararlanır" denilmektedir. Görülüyor ki, köyleri, diğer köylerden ve belediyelerden ayıran sınırlar bit tür uyuşmazlıkların çözümünde başlı başına etkili değildirler.
0 halde, toplanan ve gerekli görüldüğü takdir~le toplanacak deliller değinilen İnançları Birleştirme Kararı göz önünde tutulup, değerlendirilmeden sonuca gidilmesi ve yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Anılan yönler, karar düzeltme isteği üzerine bu kez yapılan inceleme sonunda anlaşıldığından, davacının HUMK.nun 440. maddesine uygun düşen karar düzeltme isteğinin kabulüne ve Dairenin yanılgılı değerlendirmeye dayanan 11.6.1987 gün ve 42385559 sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına,
Eğridir Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.9.1986 tarih 47/242 sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine. 10.11.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini