 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1987/4154
K: 1987/5301
T: 14.10.1987
DAVA : Yurt dışına uyuşturucu maddelerden eroin ihraç etmekten sanık Müslüm'ün yapılan yargılaması sonunda, TCK.nun 403/1-2 ve 59. maddeleri gereğince 30 sene ağır hapis cezasıyla mahkumiyetine ve hakkında 31,33. maddelerin tatbikine, Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 3.7.1987 gün ve 1987/107 esas, 1987/226 karar sayılı hüküm kendiliğinden temyize tabi olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü :
KARAR : 10.8.1975 tarihinde satmak amacıyla esrar bulundurmaktan Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14.10.1977 gün, 188/223 sayılı kesinleşmiş kararıyla 8 yıl 4 ay ağır hapis cezasına mahkum olup, bu cezasının infazı sırasında 25.8.1978 tarihinde Sivas Yarıaçık Cezaevinden Almanya Federal Cumhuriyeti ile yapılan anlaşma sonucu 1984 Ağustos ayında Türkiye'ye iade edildiği ve 24.12.1984 günlü iddianame ile 1980 yılında işlediği iddia olunan yurt dışına uyuşturucu madde ihraç etmek suçundan hakkında kamu davası açılıp Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandığının 30.6.1986 günlü yazısıyla yapılan işlemlerin suçluların iadesine dair Avrupa Sözleşmesinin Tasdiki Hakkındaki Kanunun (SİDAV) 14. maddesine uygun düşüp düşmediğinin bildirilmesinin ve iade çerçevesinde şart koşulan hususilik prensibi ihlal edildiği ve bunun açıklığa kavuşturulmasının istendiği, bu istemin Adalet Bakanlığı kanalıyla anılan mahkemeye ulaştırılmasından sonra sanığın 21.10.1986 tarihinde durdurulmasına karar verilerek Federal Alman Cumhuriyetinin yargılama ile ilgili muvafakatının istendiği ve ayrıca 45 gün içerisinde Türkiye'yi terketmediği takdirde yargılamanın durdurulduğu yerden devam edeceğinin de sanığa ihtar edildiği, bu süre içerisinde yurt dışına çıkmadığından bahisle 8.6.1987 günü dosyanın yeniden ele alınarak temyize konu 3.7.1987 günlü verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
SİDAV'ın tasdiki hakkındaki 7376 sayılı yasanın 14/1. maddesi, hususilik kaidesi başlığı altında iade edilen şahsın iadeden önce işlediği ve iadeye esas olandan başka bir fiilden dolayı takip veya muhakeme edilemeyeceği gibi bir ceza veya emniyet tedbirinin infazı için tevkif de edilemeyeceği ve herhangi bir suretle hürriyetinin kısıtlanamayacağını hüküm altına almış ve bendin (a) fıkrasında iade eden tarafın buna muvafakat etmesini istisna kılmıştır.
Mahkeme düzenlenen muvafakat verilmesi yolundaki talepname ise dosyada mevcut Dışişleri Bakanlığının 6.5.1987 günlü yazısından anlaşıldığı üzere Federal Alman Hükümetince kabul edilmiştir.
Diğer taraftan anılan maddedeki kesin kaideye istisna olarak kabul edilen ve maddenin 1/b fıkrasında yer alan, iade edilen şahsın nihal olarak serbestisine kavuşmasını izleyen 45 gün zarfında iade edildiği tarafın arazisini elinde imkan olduğu halde terketmemesi durumunun mahkemenin kabul ettiği şekilde olayda gerçekleştiğini ileri sürmek de mümkün görülmemiştir.
Şöyle ki;
Sanığın aynı suçtan Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan dava ile ilgili olarak ve 5682 sayılı Pasaport Yasasının 2814 sayılı yasayla değişik 7/2. maddesi gereğince yurt dışına çıkmasının mümkün olmadığı, Bakırköy C.Savcılığının 10.2.1986 günlü yazısıyla Emniyet Müdürlüğüne ihbar edilmiştir.
Ayrıca sanığın tahliye edildikten sonra suçu nedeniyle pasaport almadığına ilişkin Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü'nün 27.5.1987 tarihli yazısı dosya içinde mevcut bulunmaktadır.
Bu itibarla iade eden Federal Almanya Cumhuriyeti'nin yargılamaya muvafakat etmediği de gözönünde bulundurularak sanığın elinde imkan olduğu halde Türkiyeyi terketmediği yolundaki delillerin nelerden ibaret olduğu kararda gösterilip tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı görüldüğünden re'sen temyize tabi hükmün tebliğnameye aykırı olarak CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA 14.10.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.