 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E:1987/7362
K:1988/1359
T:28.01.1988
KADASTRO HAKİMİ
HAK SAHİBİNİ SAPTAMA
ÖZET : Kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile yerel mahkemelerden devredilen dosyaların içeriğinden [muhtevasından] malik tesbiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde; hakim kendiliğinden [resen] gerekli gördüğü diğer kanıtlarını toplayarak taşınmazın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür.
(765 s. Tapulama K. m. 54)
(3402 s. Kadastro K. m. 30,geçici m.4)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 147 ve 148 parsel sayılı 3200, 3000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satış nedeniyle davalı Bayram adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunda reddedilen davacı Mustafa tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin 15-20 yıldır terkedilmiş olması nedeniyle hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Bayram tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, nizalı taşınmazın 15-20 seneden beri boş bırakıldığından ve sahiplerince terk edildiğinden söz edilerek hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Tapulama Kanununun 54; maddesine göre Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de, hükümden sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Yasanın 30. maddesi (kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tesbiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirascıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde hakim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür) hükmünü getirmiştir. Bu madde 766 sayılı Yasanın 54. maddesini kısmen yürürlükten kaldırmış, hakimin gerçek hak sahibini hangi hallerde arayacağını sınırlı olarak göstermiştir Sınırlamanın ) dışında hakimin gerçek hak sahibini aramaya yetkisi bulunmamaktadır Aynı yasanın geçici 4 maddesi bu kanun hükümlerinin derdest davalara uygulanacağını öngörmüştür. Davacının nizalı taşınmaz üzerinde bir hakkı olmadığı belirlendiğine göre davanın reddine, taşınmazın tesbit gibi davalı adına tesciline karar vermek gerekir. davalının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 28.1.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.