 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 1987/246
K: 1987/591
T: 29.09.1987
DAVA : Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 2549 parsel sayılı 3400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Hasan adına tesbit edilmiştir. Hüseyin ile Receb'in kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan itirazları üzerine tapulama komisyonunca 16.12.1980 tarihli krokide gösterildiği şekilde, öncesi bir bütün olan 2547, 2548 ve 2549 sayılı parsellerin tesbitlerin iptaline, 2547 parsel sayılı 4415 metrekarelik yerin Hüseyin, 2548 parsel sayılı 2025 metrekarelik yerin Adem, 2549 parsel sayılı 2025 metrekarelik yerin Recep adlarına tesbitine karar verilmiştir. Hazine, 2549 parsel sayılı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulanan yerlerden olduğundan bahisle dava açmıştır. Mahkemece bu taşınmazın krokisinde A harfi ile gösterilen 1500 metrekarelik kısmının davalı adına, B harfi ile gösterilen 525 metrekarelik kısmın tesbit dışı bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tapulama sırasında 2549 parsel sayılı 3400 metrekarelik taşınmaz Hasan adına tesbit edilmiş, bu tesbite sadece Hüseyin ve Recep itiraz etmişlerdir. Tapulama komisyonu receb'in itirazını kabul ederek, bu taşınmazın 2025 metrekarelik kısmının Recep adına tesbitine karar vermiştir. Bu durumda, Hazine 2549 parsele ait tesbite itiraz etmediği gibi, tapulama komisyonunca da Hazine için bir karar oluşturulmamıştır. Başka bir söyleyişle, Hazine, tapulama tutanağına itiraz etmemiş ve komisyon kararına taraf olmamıştır. Tapulama tutanağı Hazine yönünden kesinleşmiş olduğuna göre mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine ve tutanağın da tapulama veya Tapu Sicil Müdürlüğü'ne iadesine karar verilmesi gerekir. Kamu düzenine ilişkin olan ve yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulması gereken görev yönü düşünülmeden işin esasına hükmedilmesi isabetsiz, Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmekle kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına, 28.9.1987 gününde oybirliği ile karar verildi.