 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 1987/19407
K: 1988/15750
T: 13.10.1988
DAVA : Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 217 ve 220 parsel sayılı 1300 ve 2600 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı ve taksim nedeniyle davalı Ali B. adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunda reddedilen davacı Hazine taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yarlerden olduğuna, tapulamadan kısa süre önce imar ve ihya edildiğine dayanarak dava açmıştır. Fadime T. miras payına, Ayşe Ç. ise, tapuya dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ve dava konusu parsellerden 217 sayılının (A) harfi ile gösterilen 78 metrekarelik bölümün Hazine adına, 27 parselin (B) harfi ile gösterilen 1222 metrekarelik bölümü ile 220 sayılı parselin davalı Ali B. adına tapuya tesciline, müdahiller yönünden görevsizliğe karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ile müdahil Aye Ç. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE,
Müdahil Ayşe Ç. vekilinin temyizine gelince; Tesbit kesinleştikten sonra davayı katılma isteğinde bulunulduğundan müdahilin istemi hakkında görevsizlik kararı verilmiştir.
Hüküm gününden sonra yürürlüğe giren ve geçici 4. maddesi uyarınca henüz kesin hükme bağlanmamış davalarda uygulanmaması gereken 3402 sayılı Kadastro Kanunu 26/D maddesi, Kadastro Mahkemelerinin "dava açıldıktan sonra, tesbitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları" da inceleyip iddiası incelenip, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.10.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.