 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 1987/18060
K: 1988/14455
T: 26.09.1988
DAVA : Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
KARAR : Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında; temyiz konusu nizalı parselin tapulama tespitinin 1617 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapıldığından, Tapulama Kanununun 33/4. maddesi uyarınca belgesiz olarak zilyet adına kazandırıcı zamanaşımı yolu ile başkaca taşınmaz tespit yada tescil edilip edilmediğinin araştırılması gereğine değinililmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu parselin kadastro tespitinden sonra baraj gölü haline geldiği ve halen su altında bulunduğu mahkemece tespit edilmiştir. Daimilik kazanan ve baraj gölü altında kalan yerler, Medeni Kanunun 641, 766 sayılı Tapulama Kanununun 2 ve hükümden sonra yürürlüğe giren Kadastro Kanununun 16. maddesi uyarınca kadastroya tabi tutulamaz. Zira kadastrodan amaç, kadastroya tabi yerleri sınırlarının arazi ve harita üzerinde belirtilerek geometrik ve hukuki durumlarını tespit etmek bu suretle Türk Medeni Kanunun öngördüğü tapu sicilini oluşturmaktır. Baraj gölü Kadastro yapıldığı tarihten sonra meydana gelse bile, kadastronun yukarıda sözü edilen amacı kalmadığından işin esasına girmeden taşınmazın kadastro dışı bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Kuşkusuz, kamulaştırma bedelinin alınabilmesi için hak sahiplerini genel mahkemelere başvurma hakkı saklıdır. Hal böyle olunca, Mahkemece bu hususlargözönüne alınarak taşınmazın kadasto tespiti dışına bırakılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yargıtay'ın kararlılık kazanmış içtihatları da bu doğrultudadır. Ancak, kararın hüküm fıkrasında "davacı Hazine"nin davasının kabulüne "şeklinde karar verilmiş olması, işin esastan incelendiği kanısını doğuracak ve ilgililerin hakkına etki edecek bir durum yarattığından yasaya aykırıdır. Bu hal yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasındaki "davacı Hazinenin davasının kabulüne" ibarelerinin çıkarılarak yerine taşınmazın kadastro dışı bırakılmasına" sözlerinin yazılarak hükmün bu şekliyle düzeltilek (ONANMASINA), Tapulama Kanununun 74. maddesi gereğince 26.9.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.