 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 1987/1535
K: 1987/2074
T: 03.11.1987
DAVA : Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan ve dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 765 parsey sayılı 12.050 metrekare yüzölçümündeki taşınmazı, tapu kaydı, vergi kaydı ve mirasın intikali nedeniyle İbrahim çocukları Mehmet-Fadim-Asiye, Mestan çocukları Ali-Emine-Ayşe, Emine ve Hasan çocukları Fahrettin ve Sebahat adlarına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunda reddedilen Sabahat ve Fahrettin, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile satışa dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Kadriye vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 765 nolu parselin tapulama tutanağında işaret olunan tapu kaydı kapsamında kaldığı saptanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu taşınmazın tapu kaydı malikleri arasında taksim olunup olunmadığı ve bu yerin taksim sonucu sığmalı oğlu Ahmet'e düşüp düşmediği, keza Ahmet'in ölümü ile terekesinin mirascılar arasında haricen ve rızaen taksim olunup olunmadığı ve taksim sonucu Ahmet'in karısı Hatice'ye düşüp düşmediği konularındadır. Davacılar taksime ve taksime dayalı satışa dayanmışlardır. Medeni Kanunun 6. maddesi uyarınca davacılar taksimin varlığını, geçerliliğini, taksim tarihini, taksime bütün paydaşların veya yetkili temsilcilerinin katıldıklarını, taksim sonucu paydaşlara verilen paylar ile bunların akibetlerini, Kadastro Kanununun bölgede uygulandığı tarihe kadar taksimin geçerliliğini koruduğunu kanıtlamakla yükümlüdürler. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15. maddesi uyarınca harici taksim belgelerle, bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlanabilir. Hal böyle olunca davacılardan bu hususta delilleri sorulmalı, bildirecekleri deliller toplanmalı, davacıların taşınmazdaki zilyetliklerinin başlangıç tarihi, zilyetliklerinin sürdürülüş şekli ve niteliği araştırılmalı, tapulama bilirkişileri ile mahalli bilirkişilerin ve tanıkların beyanları arasındaki çelişki üzerinde durulmalı, bilirkişi ve tanıklar taşınmazın başında dinlenmek suretiyle çelişki giderilmeli, tapu kaydı maliklerine ait nüfus kaydı veya mirascılık belgeleri getirtilmeli, kayıt maliklerinin ölüm tarihleri kesin olarak saptanmak suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-B ve c maddelerinde öngörülen iktisap şartlarının davacılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği düşünülmeli, tüm deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi isabetsiz olduğundan davalı Kadriye'nin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 3.11.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.