 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E:1987/11385
K:1988/6481
T:08.04.1988
* TEZKER
* SAMİYE
* TAŞKÖMÜRÜ HAVZASI
* ZİLYEDLİKLE EDİNME
ÖZET:Taşkömürü havzasındaki taşınmazlar, arzın altındaki madenlerin devlete ait olduğu koşulu ile zilyedlikle edinilebilir.
(3303 s. THMK. m. 2)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 1023, 1024, 1026 parsel sayılı taşınmazlar Asliye Hukuk
Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek, malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı Recep tarafından Yusuf aleyhine açılmış olan dava tapulama mahkemesine devir edilmiştir. Mahkemece çekişmeli 1023, 1024, 1026 sayılı parsellerin Havza-i Fahmiye sınırları içinde kaldığı belirlenerek tapulama dışında bırakılmasına karar verilmiş, hüküm Yargıtay'ca bozulmuştur. Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle;
Sedaret Tezkeresinden önce oluşturulan 1322 gün 20 sayılı tapu kaydının komşu parsel dayanaklarından da yararlanılarak yerine uygulanması, kapsamında kalan bölümün kayıt malikleri adına payları oranında tescil edilmesi, kayıt kapsamı dışında kalan bölümünün ise tapulama dışı bırakılması gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma. ya uyulduktan sonra davanın reddine, taşınmazların tapulama dışı bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, müdahil davacı Alim vekili ile davaya dahil edilen davacılar İsmail, Hüseyin, Recep, Muradiye, Hayriye, Cemil ve Nazmiye tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, dava konusu taşınmazın 17.1.1326 tarih ve 289 sayılı Tezkere-i Samiyye sınırları içerisinde kaldığından ve 1326 yılından geriye doğru 10 yıl önceki zilyetliğin ispat edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
19 Haziran 1986 tarihli ve 19139 sayılı Resmi Gazetede ilan edilerek yürürlüğe giren 5.6.1986 tarihli ve 3303 sayılı Taşkömürü Hayzasındaki Taşınmaz Malların iktisabına Dair Kanunun 2. maddesinde: 17 Ocak 1326 (1910) ve 289 sayılı Tezkere-i Samiyle ile hudutları belirlenen ve 5.2.1958 tarih ve 4/9925 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile hudutları genişletilen taşkömürü havzası dahilindeki taşınmaz mallar, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 28.6.1966 tarih ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 15.12.1934 tarih ve 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanununun taşınmaz mal mülkiyetinin iktisabına dair hükümleri hakkında zilyetleri adına tesbit ve tescil edilir. ... Zilyetlik müddetinin hesabında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki zilyetlik süreleri de dikkate alınır. Tescil ilamlarında ve kadastro tesbitlerinde arzın altında bulunan madenlerin Devlete ait Olduğu belirtilir" denilmiştir. Bu maddeye göre, taşınmaz 17 Ocak 1326 tarihli ve 289 sayılı Tezkere-i Samiyye hudutları içerisinde kalmış olsa bile, zilyetlik yolu ile kazanılmasına engel bulunmamaktadır. Dair Kanunun 4. maddesine göre, bu Kanunun evvelce açılan davalara da uygulanması gerekmektedir. O itibarla bu kanun hükmünün nazara alınması, az önce açıklandığı gibi "arzın altında bulunan maden!erin Devlete alt olduğunun hüküm yerinde belirtilmesi ve 3. maddede sözü edilen hususların nazara alınması ve taşınmazın bu koşullarla davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekir. Temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü İle hükmün (BOZULMASİNA), 8.4.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.