 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E:1987/111
K:1987/128
T:10.09.1987
* DEVLET ARAZİSİ
* HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET : Toprak komisyonlarınca, Devlet arazisi olarak belirtilen ve Hazine adına tescil edilmiş bulunan yerler, koşulların gerçekleşmesi halinde zilyetleri adına tescil edilebilir. Dağıtım dışı bırakılması yasa ile öngörülmüş bu yerler, hak düşürücü bir süre ile sınırlandırılmamıştır.
(4753 s. ÇTK. m. ek m (1073 s Kla Dğş.)])
(766 s. Tapulama K m. 3, 33, 37, 42, 43)
Taraflar arasında kadastro tesbitinde doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Temyiz konusu 43 parsel 25500 metrekare, 254 parsel 19450 metrekare yüzölçümündeki iki parça taşınmazın tapu kaydına dayanarak davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. kirazı tapulama komisyonu tarafından red edilen davacılar Abdülkadir ve Aşır Ali, taşınmazların murisinden intikal ettiğini, 70 seneden beri zilyet bulunduklarını ileri sürerek dava açmışlardır. Mahkemece davanın kısmen
kabulüne kısmen reddine, 254 parselin tamamının, 43 parselin ise krokide gösterildiği gibi 20.000 metrekarelik bölümünün davalılar, krokide 43 parselden geri kalan 5500 metrekarelik bölümünün aynı bir parsel altında davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
4753 sayılı Kanuna ek madde ilavesine ilişkin bulunan 1073 sayılı Yasada, Çiftçiyi Topraklandırma Kanununun 13. maddesinin uygulanmasında Tapulama Kanununun mülkiyet hakkının tesbitine ilişkin 33, 37, 42 ve 43. maddelerini kayıt malikleri ve zilyetlik hakkındaki hükümlerine uyulacağı, toprak komisyonların Devlet arazisi olarak belirtilen ve Hazine adına tescil edilmiş bulunan yerler koşulları gerçekleşmesi halinde 786 sayılı Tapulama Kanununun 3. maddesi uyarınca zilyetleri adına tescil edilmek üzere dağıtım dışı bırakılması öngörülmüş ve bu yer hak düşürücü bir süre ile sınırlandırılmamıştır. Hazinenin tapu kayıtları 5612 sayılı Kanunun uygulanması suretiyle yapılan tesbitler veya açılan tescil davaları sonucu oluşturulmamıştır. Bu itibarla olayda 766 sayılı Tapulama Kanununun geçici 3. maddesinin son fıkrasında yazılı 10 yıllık bak düşürücü süre uygulanamaz.
Bu nedenlerle dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün (ONANMASINA), 10.9.1987 gününde oybirliği ile karar verildi.