 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E:1987/3832
K:1988/2299
T:31.05.1988
ÖZET : Faiz ödenmesi gereken durumlarda, faiz oranının % 30 üzerinden uygulanabilmesi, sözleşmesinde aksine bir hüküm yer almamış olmasına bağlıdır.
(3095 s. Faiz K m. 1)
Taraflar arasındaki davanın, (Ankara 7. Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek, mahkeme ilamında belirtilen gerekçelşre binaen verilen 2.7.1987 tarih ve 488-360 sayılı hükmün temyi.zen tetkiki davacı vekili ile davalılardan Ali vekili taraflarından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşımış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle taahhütnamenin başlangıç bölününde davalı Ali'nin öğrenim planına uyacağı taahhüt edilmiş olup öğrenim planında belli bir tahsil dönemi öngörülmüş bulunduğu halde adı geçen davalının plana uymayarak ve davacının izni olmadan doktara öğrenimi yaptığı anlaşılmış ve böylece süresi içinde yurda dönüp iş talebinde bulunmamış olmasına göre adı geçen davalının ve davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Davalı Ali'nin bankaya verdiği 19.9.1977 tarihli taahhütnamede kendisine yapılan masrafın faizi ve her türlü vergisi ile birlikte, ödeyeceğini yüklenmiştir. Burada sözü edilen faiz temerrüt faizi olup bunun gider vergisinin de adı geçen davalıya yükletilmesi gerekir. Ne varki mahkemece bu verginin dava tarihine kadar olan bölümünün ödetilmesine karar verildiği halde, dava tarihinden sonraya ait temerrüt faizinin gider vergisine hükmedilmemiş olması yanlıştır.
3)19.12.1984 tarihinde yürürlüğe giren 3095 sayılı Kanunun 1. maddesinde BK. ve TTK. na göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleşme ile tesbit edilmemiş ise faiz ödemesi senelik % 30 ora nında yapılacağı öngörülmüştür. Aynı Kanunun geçici maddesinde de bu kanunun yürürlüğünden önceki ilişkilerden doğan faiz alacakları hakkında yürürlük tarihinden itibaren bu kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Görülüyorki faiz oranının % 30 üzerinden uygulanabilmesi, sözleşmesinde aksine bir hükmün yer almamış olmasına bağlıdır.
İnceleme konusu olayda davacı bankanın dayandığı 19.9.1977 tarihli taahhütnamede, davalı Ali'ye yapılan öğrenim giderlerinin % 8,5 faiziyle birlikte ödetileceği kabul edilmiş olmasına göre, mahkemenin hüküm fıkrasının 1. bendinde asıl alacağa % 8,5 temerrüt faizi yerine % 30 faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç : Yukarda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı Ali vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde yazılı nedenlerle hükmün davacı yararına, üçüncü benddeki sebebten dolayı da hükmün davalı Ali yararına (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harçlarının temyiz eden taraflara iadesine, 13.6.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.