 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1987/2769
K: 1987/4137
T: 27.11.1987
DAVA : 1 - (F.K.G.),2 - (A.S.), 3 - (E.Y.), 4 - (N.C.P.), 5- (L.B.S.) ile 1- (M.) Mühendislik İnşaat Sanayii ve Ticaret A.Ş. 2 - (A.) Genel Müdürlüğüne izafeten Şişli Şubesi Müdürlüğü arasında çıkan davadan dolayı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 8.11.1986 gün ve 1986/168 - 3675 sayılı hükmü bozan Dairemizin 6.11.1986 gün ve 1986/168 - 3675 sayılı ilamı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunmulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü : KARAR : Davacılar ile davalı (M.) Mühendislik ve İnşaat Ticaret A.Ş. arasında akdedilen kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesine göre davacılar tarafından peşin pay geçirimi yapılıp, inşaatın noksansız tamamlandığında kaldırılmak üzere davacılardan (F.K.G.) yararına teminat ipoteği tesis edilmiştir. Davalı şirket, payı bu şekil ve şartlarla üzerine aldıktan sonra diğer davalı Bankaya olan borcuna karşılık ikinci ve üçüncü derecelerde ipotek etmiş, daha sonra aradan 5 yıla yakın süre geçmesine rağmen inşaata başlamadığından açılan bu dava ile sözleşmenin feshi ve peşinen verilen payın ipoteksiz ve yükümsüz olarak davacılar adına tescili talep edilmiştir. Davacılar tarafından müteahhide pay geçirimi, satış veya hibe veya takas şeklinde değil, bu gayrimenkulde yapılacak inşaattan kararlaştırılan bağımsız bölümün verilmesi karşılığıdır. Nitekim tapuda yapılan intikalde ve tesis edilen teminat ipoteğine ait resmi senette bu husus açıkça görülmektedir. O halde yüklenici edimini yerine getirmediği ahvalde karşı taraf yeni alacaklı davacılar B.K.'nun 106-108 inci maddeleri hükmünce akdi fesih ile verdiği şeyi istirdat edebilirler. Diger taraftan davalı Banka tacir olup, T.T.K.'nun 20 nci maddesine göre ticari işlemlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorundadır. Alacağını güvenceye almak için kendisine ipotek edilmek istenen taşınmaz payının borçlu şirkete ne şekilde intikal ettiğini, bu intikalin niteliğine göre, ileride kendi güvencesinin ortadan kalkmasının mümkün olup olmadığını incelemek zorundadır. Tapudaki intikal resmi senedinin ve üzerindeki inşaat teminatı ipoteğin en basit bir incelenmesi sonucunda bu payın, borçlu yükleniciye üzerinde yapacağı inşaattan vereceği dairelerin karşılığı olarak intikal ettirildiği, edimin yerine getirilmemesi halinde yukarıda anılan yasa maddeleri hükmünce payın sahibince geri alınabileceğinin bilinmesi mümkündür. Bu durumda davalı Bankaya iyiniyetli sayıp, M.K.'nun 931 inci maddesinin himayesinde kabul eden bozma kararındaki ekseriyet görüşü isabetsiz bulunmakla, davacıların karar tashihi isteklerinin kabulüne ve Dairemizin bozma kararının kaldırılarak, usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının onanması gerekmektedir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, H.U.M.K.'nun 440/4 üncü maddesi hükmüne uygun görülen davacıların karar tashihi isteklerinin kabulü ile Dairemizin 6.11.1986 tarih 1986/168 - 3675 sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının ONANMASINA, 27.11.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.