 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1987/1536
K: 1988/1578
T: 20.04.1988
DAVA : Taraflar arasındaki davanın .... Asliye Hukuk Hakimliği'nce görülerek Mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 25.12.1986 tarih ve 355-956 sayılı hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiş ve davalı-karşılık davacı vekili duruşma istemiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-karşılık davalı vekili ile davalı-karşılık davacı vekili geldiler. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılarla, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle daha önce yapılmış bulunan kesin hesap işlemleri gerek tanziminden önce gerekse tanzim edildikten sonra sözleşmenin 2/f maddesi gereğince sözleşme eki olan Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin 34. maddesindeki usul ve koşullara uyulmadığından bağlayıcı olmayıp kesin hesabın mahkemece bilirkişiler aracılığı ile çıkarılmış olmasında bu yönden sözleşmeye aykırılık bulunmamasına, teminat mektuplarının geç iadesi nedeniyle davacının ödemek zorunda kaldığı komisyon ve giderlerin ödetilmesinde bir usulsüzlük mevcut olmamasına göre her iki taraf vekillerinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2 - İnşaatın sözleşme gereğince 30.6.1981 tarihinde ikmal edilmesi gerekmektedir. Davalı vakfın projelerin ve inşaat yerinin geç tesliminden dolayı davacı yüklenicinin bilirkişi raporuna göre 2 ay 21 gün süre uzatım hakkı doğmuş olup bunun teslim tarihine ilavesi halinde eserin 21.9.1981 tarihinde ikmal ve teslimi icabetmesine rağmen 21.6.1982 tarihinde teslim ettiğinden 9 ay gecikmenin ortaya çıktığı açıktır. Sözleşmenin 5. maddesi gereğince her geciken gün için 5000 TL. ceza kesilmesi gerektiğinden bilhesap 270x5000 = 1.350.000 TL. lık ceza uygulaması yerindedir. Sözleşme eki B.İ.G.Ş. nin 34. madde hükmüne göre gecikme cezasının ara hakedişlerde değil de son hakediş aşamasında kesilmesini engelleyen yasa veya sözleşme mevcut değildir.
Mahkemennin bu yönü gözden kaçırılarak gecikme cezasının ara hakedişlerle kesilmediğinden bahisle anılan cezanın hesaba katılmamış olması yanlıştır.
3 - Hernekadar davacının icra takibine davalı vakıf tarafından itiraz edilmiş ise de takibe konu edilen alacak likid olmadığı gibi ancak mahkeme incelemesi ile ortaya çıktığından icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması kabul bakımından doğru değildir.
4 - Dava dilekçesinde alacağın banka komisyon haddi üzerinden faizi ile birlikte ödetilmesi talep edilmiştir. TTK.nun 4,12 ve 21. madde hükümleri gereğince yapılan iş ticari nitelikte olduğu gibi davalı açısından da ticari bulunduğundan aynı kanunun 1461. madde hükmü doğrultusunda mahalli banka iskonto oranı saptanarak bu oranda temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiği halde davacı ve karşılık davalı yararına % 15 temerrüt faizi hükmedilmekle yetinilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda 1. bendde açıklanan nedenlerle her iki taraf vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3. bendlerde gösterilen nedenlerle hükmün davalı ve karşılık davacı vakıf yararına, 4. bende gösterilen sebepden dolayı davacı ve karşılık davalı yararına BOZULMASINA, 6500 TL. duruşma vekalet ücretinin davacı ve karşılık davalı yükleniciden alınarak davalı ve karşılık davacı vakfa, 6.500 TL. duruşma vekalet ücretinin de davalı ve karşılık davacıdan alınarak davacı ve karşılık davalı yükleniciye ödenmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 20.4.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.