 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1987/1258
K: 1987/2010
T: 05.05.1987
DAVA : SS. Topkapı Şişe Cam Fabrikası.... Sigortalılar yapı Kooperatifi ile Adem arasında çıkan davadan dolayı, (İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 23.1.1986 gün ve 1984/1653-1986/9 sayılı hükmü onayan Dairemizin, 5.2.1987 gün ve 1986/1791-1987/338 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan ve HUMK.nun 440. maddesinde yazılı sebeplerden hiç birine uygun düşmeyen diğer karar düzeltme istekleri yerinde görülmemiştir.
2 - Davacı kooperatif vekili, yüklenici davalının eksik bıraktığı işler bedelinin ödetilmesini dava etmiştir. Mahkemece, BK.nun 359 ve 362. maddelerinde yer alan hükme göre aradan 3 sene gibi bir zaman geçmiş olmasına rağmen davacının teslim aldığı eser nedeniyle herhangi bir itiraz ileri sürülmediği gerekçesine dayanarak davayı reddetmiş ve hüküm Dairemizce onanmıştır.
BK.nun 359. madde ile başlayan (işin kusuruna mütedair teminat) bölümü altında 359 ve 362. madde hükümleri gereğince yapılan şey işverene teslim edilirken herhangi bir itiraz ileri sürülmemesi veya eserin kapalı biçimde (zımnen) kabulü halinde yüklenicinin bütün sorumluluklardan kurtulacağı öngörülmüştür. Ne var ki, anılan maddelerde açıkca kusurdan, diğer bir deyimle ayıptan söz edilmektedir. Demek oluyor ki, yüklenicinin ayıba karşı tekeffülü yalnız eserde görülen kusurlara bağlı olup, bunun da işveren tarafından ileri sürülmemesi halinde müracaat hakkının düşeceği benimsenmiş olmaktadır. Noksan bırakılan işlerin ise, iş yapılmadığından vasfının sözleşmeye uygun olup olmadığı üzerinde durulamaz. O halde (Noksan işi) ayıplı işlerle bir arada ifade etmek ve yasadaki (ayıplı işler) kavramına sokmak olanağı bulunmamaktadır. Böyle olunca noksan işler dolayısıyla işverenin ihbarı olmasa dahi zamanaşımı süresinin bittiği tarihe kadar bedellerinin tahsili istenebilir. Öyle ise, bilirkişi kurulu raporunda tesbit edilen noksan işler, ayıplı işlerden tefrik edilerek ve kesin kabulün yapıldığı 28.12.1983 tarihinde mevcut birim fiyatlara göre değerlendirilerek bedellerinin ödetmesine karar verilmelidir.
3 - Dava kalemleri arasında, zemin katında esas girişin solunda iki adet, eş nitelikte daire yapılması gerekirken bunların girişe göre sağ tarafta inşa edilmiş olması ve kot farkı nedeniyle tabii zeminin altında kaldıklarından yeraltı ve yerüstü sularının tehdidine maruz kaldıkları, buna dayanılarak 8.000.000 TL. ayıp bedelinin ödetilmesi istemi de yer almaktadır. Yapılan bilirkişi incelemelerinden, davalı yüklenicinin sözü edilen inşaatı projeye aykırı olarak yaptığı subuta ermiştir. Ancak bu aykırılık ayıp niteliğinde olup öncelikle ortaya çıktığı, diğer bir deyimle ayıbın öğrenildiği tarihin tesbitinde zorunluk vardır. Gerçekten bilirkişilerin 28.6.1984 tarihli raporlarında açıklandığı üzere, projeye aykırı yapılan bu inşaattan dolayı her bloktaki bir ve iki nolu daireler tabii zeminin hafrı ile meydana getirilen sandık hafriyatının içinde kalmakta ve rutubete maruz bulunmaktadır. Bu durumun gizli ayıp niteliğinde kabul edilmesi gerektiğinden ihbar zorunluluğu BK.nun 362/1. madde hükmüne göre araştırılıp değerlendirilmesi gerekir. O halde rutubetin öğrenildiği ve ihbar olunduğu tarih yönünden taraf delilleri sorularak toplanmalı ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı kooperatif vekilinin sair karar düzeltme isteklerinin reddine, 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerden dolayı davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 5.2.1987 tarih ve E. 1986/1791, K. 1987/338 sayılı onama kararı kaldırılarak hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin ve tashihi karar harcının tashihi karar talebinde bulunan davacıya iadesine, 5.5.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.