 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1987/7923
K: 1988/124
T: 12.01.1988
DAVA : Davacı (M.Y.) tarafından, davalı idare aleyhine 19.2.1985 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 9.4.1987 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle gereği düşünüldü:
KARAR : Genel yola cephesi olan 4 parsel sayılı taşınmaza 1930 yılında yapılan binanın iki katlı olduğu, alt katta mevcut iki dükkanın genel yola çıkışının bulunduğu, arkadaki bir oda ile üst katdaki iki meskenin genel yolla bağlantısının davalı İdareye ait 5 parsel sayılı taşınmazında teknik bilirkişi krokisinde kırmızı renkle gösterilen 59,90 m2 lik çekişmeli kısımdan sağlandığı, sonradan 4 parsel sayılı taşınmazda kat mülkiyeti kurulurken genel yola çıkış bakımından açıklanan durumun nazara alındığı, diğer komşu taşınmazlarda binaların varlığı nedeniyle davacının bağımsız bölümü için o taşınmazlardan geçit hakkı istenen yere açıldığı dosya kapsamı, mahallen yapılan keşif ve uygulama, bilirkişi ve tanık sözlerinden anlaşılmıştır.
Medeni Yasanın 671 inci maddesi hükmünce, genel yola çıkma için yeterli bir yolu bulunmayan taşınmaz maliki tam bir ivaz karşılğı, komşu taşınmazlardan kendi taşınmazı lehine geçit hakkı kurulmasını isteyebilir. Genel yola cephesi bulunan 4 parsel sayılı taşınmaz maliki, kendi yerine 1930 yılında bina yaparken arka taraftaki oda üst katdaki iki meskenin genel yola bağlantısını bu taşınmazdan sağlaması ve başkasına ait taşınmazdan geçmeyi düşünmemesi gerekirdi. Ayrıca 4 parsel sayılı taşınmazda kat mülkiyeti kurulurken, maliklerinin önceden bağımsız bölümlerin yararlanma ve genel yola çıkış biçimlerini saptamaları icabederdi. Genel yola cephesi olan 4 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin açıklanan yasal yükümlülüklerini yerine getirmemeleri, başkasının taşınmazından yararlanmayı amaçlamaları yasaya aykırıdır ve bu nedenle işbu geçit hakkı tesisine ilişkin davanın dinlenme olan ağı yoktur.
Kabüle göre de;
Mahalli bilirkişiler keşifte, dava tarihi itibariyle bir metrekare arsanın beşyüzbinlira olduğunu bildirmelerine rağmen, sonradan gerek mahalli bilirkişiler ve gerekse uzman bilirkişi, bir metrekare arsanın doksanbeşbin lira edeceği hususunda rapor düzenlemişler ve bu raporlara itibar olunmuştur. Beyan ve raporların arsa değeri bakımından çeliştikleri, bu çelişikliğin giderilmesi, gerçek değerin saptanması gerektiği de düşünülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA 12.1.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.