 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1987/6066
K: 1988/7983
T: 02.12.1988
DAVA : Davacı Melike Dereli Ökten vekili tarafından, davalılar aleyhine 2.4.1986 gününde verilen dilekçe ile ferağa icbar istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 6.5.1987 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davalılar Kartal Yukarı Mahelle Rahmanlar Mevkiinde bulunan ve tapunun 162 pafta 1308 ada 16 parselinde kayıtlı taşınmaz üzerine yapacakları apartmandan, kendi hisselerine isabet eden dükkanların üzerindeki 1. kat su deposuna ve denize bakan daireyi davacıya 400.000 lira bedelle ve taksitle satmayı vaad ve daireyi iki yıl sonra tam ve eksiksiz olarak teslim ve tapusunda vermeyi taahhüt etmişlerdir. Sözleşme noterlikçe yapılmış olup iki taraflı ve geçerlidir. Davacı aldığı dairenin tekabül ettiği payın davalılar payından tefriki ile adına tescilini talep etmektedir. Taşınmaz halen arsa vasfında bulunup muhtelif paylar diğer alıcı 27 kişi adına ayrı ayrı kayıtlıdır. Aynı parselde 34/340 pay davalı Şükrü Vurun, diğer 34/340 pay ise davalı Bayram Çağlan adına kayıtlıdır. Mahkeme davacıya ne kadar arsa paylı bir daire satıldığını ve birinci kat dükkanların üzerinde bulunan su deposu ve denize bakan satılan daireye ne kadar arsa payı ayrıldığı belli olmadığından ve kat irtifakı, kat mülkiyeti de kurulmadığından ve belirginsizlikten söz ederek davayı red etmişse de satışı yapılan daire 1. katta dükkanların üzerinde bulunan su deposu ve denize bakan daire olduğuna göre belirgindir. Bu daireye düşecek arsa payı 1978/3 esas, 1978/4 sayılı 24.4.1978 günlü İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca 634 sayılı kat mülkiyeti yasasına göre henüz kat mülkiyeti ve kat irtifakı tesis edilmeden dahi tesbit edilmesi mümkün olduğuna, bu payın karşılığı davalılar üzerinde pay olarak bulunduğuna, ayrıca davacı bedelide ödendiğini iddia ettiğine, ödenmeyen bedel kısmı var ise bu miktar dava ettirilerek bir karar verilmesi gerekeceğine nazaran aksine düşünce ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.12.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.