 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1987/5470
K: 1987/7454
T: 20.10.1987
DAVA : Davacı (H.B.) vekili tarafından, davalı Yakuplu Köyü aleyhine 16.12.1961 gününde verilen dilekçe kaydına dayanarak tahdidin iptali ve tescili istenilmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmenkabul ve kısmen reddine, müdahillerin isteklerinin reddine dair verilen 21.10.1986 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar (H.B.) mirasçıları vekili, müdahiller vekilleri, davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, gereği düşünüldü:
Hüküm, eksik inceleme ve soruşturmaya, yetersiz keşfe dayanmakla, isabetli bulunmamıştır. Davacılara ait kayıtların uygulanmasında, mahalli bilirkişi ve natık sözleri yeterli değildir. Bu arada, mevkii sınır ve yol bakımından mahalli bilirkişi sözleri ile teknik bilirkişi raporları çelişmektedir. Mahalli bilirkişi ve tanık sözleri resmi belgelerce doğrulandığında geçerlidir. Teknik bilirkişinin raporu, mahalli bilirkişi sözleri ile uyum sağladığı ve belgelerce doğrulandığı takdirde hükme esas alınır. Davacılara ait nisan 1950 tarih, 45, 81 ve 99 sıra numaralı tapuların, kapsadığı belitilen yer, Beylik mer'asına rastlamaktadır. O kayıtların gösterilen yerler aidiyeti resmi belgelerle teyit edilmemiştir. Sözkonusu tapuların bazı sınırları zaten bilirkişilerce bilinememiştir.Öte yandan nisan 1945 tarih 45 sayılı tapu kaydının mevkii, mezarlık kürbindedir. Paşa Mazarlığının yanına yani Beylik Mirasına oturtulmak istenmiştir. Tapu kaydında mezarlığın aidiyeti veya niteliği belirtilmemiştir. Kayıt kapsamının özellikle köy mezarlığı yanında araştırılması iktiza eder. Nitekim, 22 Haziran 1316 tarihli haritada kabristanlık ve mahali bilirkişilerce bilinmeyen bazı sınırlar yazılı bulunmaktadır. Ayrıca davacılar (H.B.) mirasçılarının dayandıkları tapuların, revizyon gördükleri parseller belirtilmiştir. Davaya dayanak yapılan Nisan 1950 tarih, 45, 81 ve 99 sıra numaraları tapuların hangi parsellere revizyon gördükleri, incelenmemiş ve araştırılmamış, muhtelif davaların mevcudiyeti nedeniyle mükerrer uygulama yapılması ihtimali üzerinde durulmamıştır. öteyandan müdahil (H.B.) ve arkadaşlarının tasarruf ettikleri taşınmazlar, arazide değişik yerlerde gösterilmiştir ve 21 ada 1 parsel içerisinde olup olmadığı gerçekte nerede bulunduğu tahkik olunmamıştır.
Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için davaya dayanak yapılan tapuların hangi taşınmazlara revizyon gördükleri araştırılmalı, başka bir taşınmaza uyşgulandığının saptanması halinde nizalı yere ait olmayacağı nazkara alınmalı, açıklanan durum varit değil ise nizalıtaşınmazı çevreleyen parsellere ait kadastro beyannameleri revizyon gören tapular ile tesi ve tedavülleri getirtilmeli tüm belgeler çevreyi iyi bilen yaşlı ve tarafsız kimseler arasından seçilecek mahalli bilirkişiler aracılığıyla zemine uygulanmalı, onların bilemedikleri konularda taraflara arazi başında tanık dinletme olanağı sağlanmalı, kayıtlar uygulanırken komşu taşınmaz tapuları ile kontrol edilmeli ve o komu taşınmazların nizalı yerleri ne şekilde gösterdikleri saptanmalı, teknik bilirkişiye keşfi izlemeye ve infaza elverişli kroki düzenlettirilmeli, tüm deliller ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulmalı ve bu arada 3402 sayılı Kadastro Kanunu da değerlendirmede nazara alınalı ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar ve müdahilleri ile Hazine vekillerinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.10.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.