 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1987/5046
K: 1988/7274
T: 10.11.1988
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.6.1986 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, tecavüzlü kısmın davacının tapuda kayıtlı payından iptali ile davalı Mehmet Yaren adına, tesciline dair verilen 15.4.1987 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalıların müvekkiline ait 273 parsel sayılı taşınmazın tahminen 30 m2lik kesimine izinsiz bina yapmak suretiyle tecavüz ettiklerini, yapılan ihtar üzerine verilen ve davalı Yılmaz Yaren imzalı 1.8.1984 günlü adi senetle, binayı 2 ay içinde yıkacaklarını taahhüt ettikleri halde bu taahhütlerini yerine getirmediklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve binanın kal'i ile 10 aylık ecrimisil tutarı 20.000 liranın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf ise; elatmanın haksız olmadığını, sözü edilen taahhütnameden bir gün sora 2.8.1984 gününde düzenlenen ve imzası noterlikçe onaylı muvafakatnamede davacı; çekişmeli 26 metrekare yer dahil 65 metrekarelik taşınmaz kesimin davalı Mehmet Yaren'in dilediği gibi tasarruf etmesini, ileride hisseli tapusunu vereceğini, bu yerle alakası kalmadığını kabul ve muvafakat ettiğini, bu suretle 1.8.1984 günlü taahhüdünde hiç bir hükmü kalmadığını, iyi niyetli inşaata binaen M.K. 650. maddesinde yazılı temliken tescil hakkının doğduğunu, bu konuda dava açılacağını, bu durumda eldeki davanın reddi gerekeceğini savunmuştur.
Mahkemece; elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkin davanın reddine, iyi niyetle inşaat yapıldığı hakkındaki savunma kanıtlandığından davacının 273 sayılı parseldeki 4089/7300 payının 26/7300 oranında iptali ile davalı Mehmet Yaren adına tesciline karar verilmiş hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, yapılan keşif bilirkişi ve şahit sözlerine göre, davacının paydaş olduğu 273 sayılı parsele bitişik bulunan ve davalı Mehmet Yaren adına tapuda kayıtlı 395 parsel sayılı taşınmaz yetersiz olduğu nedeniyle lokanta yapılmasına ruhsat verilmemesi üzerine 273 sayılı parsele taşmak suretiyle 26 metrekarelik kısmı briketten ek binanın davalı Mehmet Yaren adına yaptırıldığı, lokantayı tümü ile baba oğul davalıların işlettiği, ihtilaf çıkınca davacının 300.000 liralık bono alarak 2.8.1984 günlü muvafakatnameyi düzenleyip yeri davalı tarafa teslim ettiği yapılan binanın, kapsadığı arsadan fazla değerde olup kalinin asıl binaya fazla zararı olmayacağı toplam değerinin 279.130 lira bulunduğu anlaşılmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, mülkiyeti nakleden akitler resmi biçimde yapılmadıkça muteber olmayacağı yasa hükmüdür. Diğer yandan yerleşmiş uygulamalara göre, meni müdahale ve kal davalarında temliken tescil hususu savunmada ileri sürdüğü takdirde, incelenmesi ve açılmış bir dava olmasa bile koşulları gerçekleştiğinde ilgisi adına hükmen temlikinin mümkün olduğu bilinmektedir.
Bu durumda, 2.8.1984 günlü ve tek taraflı düzenlendiği başlangıçta münderacatı itibariyle açıklanan muvafakatname taşınmaz kesimin nakledecek belge niteliğinde değildir. Bundan başka, 273 parsel sayılı taşınmazda davacı paydaştır. Onun rızası olsa bile diğer ortakların muvafakatı olmadan inşaatın iyi niyetle yapıldığından söz edilemez. Kaldı ki, M.K.nun 650. maddesinin uygulanması sırasında kural olarak binaya taban arsa yerine tekabül ettiği kısmının hisseyi dönüştürülerek tescili kabil değildir. O halde temliken tescil koşulları davalı Mehmet Yaren lehine gerçekleşmiş sayılmaz. Bu yönler gözetilmeksizin yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 10.11.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.