DAVA : Davacı Hatice Şanlı vekilleri tarafından, davalılar aleyhine 19.6.1986 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 12.3.1987 günlü hükmün Yargıtayca, incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilesi Hatice Şanlı ile davalıların anneleri Ayşe Sümer'in kardeş ve 1898 parsel sayılı taşımaza malik olduklarını, her ikisinin Ayşe Sümer'in malik olduğu 2426 parsel sayılı taşınmaza davacının ev yapması, Ayşe Sümer'e teslim etmesi ve Ayşe Sümer'inde 1898 parseldeki yarı payını Hatice Şanlı'ya bırakması hususunda anlaştıklarını, davacı Hatice Şanlı'nın anlaşma uyarınca Ayşe Sümer'e ait taşınmaza ev yaptığını ve adı geçene bu evi teslim ettiğini; ayrıca davacının 1898 parsel sayılı taşınmazın tamamının kendisine ait olduğunu zannederek bu taşınmazdaki eski kerpiç binayı yıktırdığını ve yerine kargir bina yaptırdığını, Ayşe Sümer'in ölümünden sonra mirasçıları olan davalıların anlaşma hükümlerini ihlal ederek 1898 parsel sayılı taşınmazla ilgili olmak üzere Ödemiş Sulh Hukuk Mahkemesine 1986/825 esasta kayıtlı izaleyi şuyu davası açtıklarını bildirerek davalıların 1898 parselde ırsen malik oldukları 1/2 payın davacı adına temliken tescilini istemiştir.

5.7.1944 gün ve 12/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı veçhile, haricen satılan taşınmaz üzerine alıcı bina yaptığında, arsa sahibinin buna rıza gösterdiği, alıcının iyi niyetle hareket ettiği kabul edilirse alıcı yararına Medeni Yasanın 650. maddesi uygulanır. Bu bakımdan, davacı vekili, yukarıda açıklanan iddiası veçhile anlaşma uyarınca müvekkilesinin edimini yerine getirdiğini, kerpiç binayı yıkarak 1898 parsele kargir bina yaptırdğını bildirerek bu taşınmazdaki Ayşe Sümer'e ait 1/2 payın temliken tescilini istediğine ve iddianın her türlü delille ispatı mümkün olduğuna göre, tarafların gösterecekleri tanıkların dinlenilmesi, diğer delillerin toplanması, 1898 parselde zemin ve muhdesatın dava günündeki değerlerinin saptanması ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu veçhile davanın reddi, doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekillerinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.10.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972