 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1987/4792
K: 1987/5647
T: 30.06.1987
DAVA : Davacı Murat vekilinin 3.4.1984 günlü dilekçe ile ferağa icbar suretiyle tescil, 14.9.1984 günlü dilekçesi ile de ipotek iptali istemesi ve ipoteğin iptali hakkındaki davanın reddine ilişkin hükmün bozulması üzerine bozma ilamına uyularak ve her iki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda; ferağa icbar suretiyle tescil ve ipoteğin iptali istemine ilişkin her iki davanın da reddine dair verilen 19.2.1987 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı Murat vekili tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
KARAR : Birleştirilen her iki davadan ipoteğin iptali davasında, ipotek lehdarı olan Abdullah karar başlığında gösterilmemiş ve usul hükümlerine uyulmamıştır. İşin esasına gelince:
Uyulan bozma ilamı uyarınca ferağa icbar suretiyle tescil ve ipotek iptali ile ilgili her iki dava birleştirilmiş delillerin değerlendirilmesi bakımından ilk önce ipoteğin iptali isteği nazara alınmakla yanlış inceleme yapılmış, sözkonusu her iki davanın reddine karar verilmiş, ferağa icbar suretiyle tescil isteğinin reddi yönünden hüküm gerekçeye dayandırılmamış ve bu seretle Usul hükümleri ihlal edilmiştir.
Bozma ilamında değinildiği veçhile, olayın özelliğine binaen şahsi hak sahibi Murat'ın kendisine satışı vaadedilen iki numaralı dairenin arsa payı üzerine arsa malikinin kurduğu ipoteğin muvazaa nedeniyle iptalini isteyebilmesi için ilk önce ferağa icbar suretiyle tescil davasının incelenmesi ve bu davanın onun lehine sonuçlanması gerekir.
Ankara 3. Noterliği'nce düzenlenen 15.3.1982 gün ve 10927 sayılı sözleşme ile yüklenici Mehmet ile arsa sahibi İhsan, 5544 ada 5 parsel sayılı taşınmaza daire karşılığı inşaat yapılması, yapılacak inşaatta 1. kat ön cepte 5 nolu dairenin arsa sahibine ve diğerlerinin yükleniciye ait olması hususunda anlaşmışlardır. Bu arada yüklenici Mehmet, iki resmi ve bir harici sözleşme ile eser sözleşmesi uyarınca kendisine bırakılan 2 numaralı daireyi Murat'a satmış ve satış bedelini almıştır. Kural olarak yüklenici edimini yerine getirdiğinde şahsi hak kazanır, bu hakkını alacaklının (arsa sahibinin) rıza ve muvafakatına gerek duymadan yazılı olmak koşulu ile Borçlar Yasasının 162 ve onu izleyen maddeleri uyarınca üçüncü kişilere temlik edebilir. Şahsi hakkı temellük eden üçüncü kişi, bu hakkını gerek akidi olan yükleniciye ve gerekse arsa sahibine karşı ileri sürme olanağına sahiptir ve başka bir deyimle mülkiyetin adına nakledilmesini isteyebilir. Davacı Murat'da, açıklanan bu kural uyarınca, hukuken geçerli olan belgelere dayanarak ferağa icbar suretiyle tescil istediğine ve davalı İhsan vekili yüklenicinin edimini yerine getirmediğini ve tescil davasının dinlenme olanağı bulunmadığını savunduğuna göre, mahallen keşif yapılması, inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı hususun uzman bilirkişilerden rapor alınması, tarafların delillerinin toplanması, yüklenicinin edimini yerine getirip getirmediğinin ve dolayısıyla davacı Murat'ın ferağa icbar suretiyle tescil isteme olanağının varolup olmadığının saptanması, Murat'ın ferağa icbar suretiyle tescil isteme hakkının varlığının tespiti halinde ipoteğin iptali yönünde de delillerin değerlendirilmesi ve varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekir.
Açıklanan biçimde bir inceleme ve soruşturma yapılmadan kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Murat vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının davacıya iadesine, 30.6.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.