 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1987/384
K: 1988/2052
T: 14.03.1988
DAVA : Taraflar arasındaki zilyedliğe ve olağanüstü kazandırıcı zamanaşımına dayalı tescil davalarının birleştirilerek sonradan kadastro sıfatıyla ve bozma kararına uyularak yapılan duruşma sonunda; 137 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının muteriz davacı (A.T.) adına 2/3 payı ile 22 ve 29 parsel sayılı taşınmazların mirascılık belgesi gereğince mirasçılar adlarına tesciline ilişkin hükmün Yargıtay'ca incelenmesi muteriz davacı vekili ile davalılardan M. Hazinesi vekili tarafından istenilmesi nedeniyle dosya ve içeresindiki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dosya kapsamına ve karada yazılı gerekçelere binaen Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Davacı (A.T.) vekilinin temyizine gelince;
Davacı (S.E.A.) ile (E.A.) tarafından bidayette ve M.K.'nun 639/1. maddesi uyarınca açılan tescil davasına (A.T.) adlı kişi itirazı ile karşılık tescil davası açtığı ve çekişmeli taşınmazın (Ö.) mirasçılarından satın alıp üzerine ev yaptırdığını, iktisap süresine veren zilyetliği bulunduğunu ileri sürmüş ve taşınmazın kendi adına tapuya bağlanmasını talep etmiştir. İki ayrı dava birleştirilerek rüyet edilmiştir.
Yapılan keşifte dinlenen bilirkişi ve tanıklar muteriz davacının iddiasını, özellikle ev yapma olgusunu doğrulamışlardır.
Genel hükümler doğrultusunda dava devam ederken 2613 sayılı yasa hükümlerine göre dava konusu taşınmaz 21, 22, 29 sayılı parsellere bölünerek haneleri açık bırakılmak suretiyle tahdit edilmiştir. Ancak tahdit beyannamelerine evin (A.T.)'a ait olduğundan söz edilmemiş, sadece posta mütalasında evin 22 sayılı parselde olduğuna işaret olunmuştur.
Yargılama sonunda davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine dairemizce, 21 sayılı parselin Ö.) mirasçıları tarafından davacı (A.T.)'a satılıp devredildiğinden ve saireden bahisle hükmü bozulmuştur. Bu kez bozmaya uyularak karar verilmiştir.
Bozmadan önce (A.T.) verdiği 22.11.1983 günlü dilekçede evin hangi parselde bulunduğunun keşfen belirlenmesini istemiş ve son oturumda da bu isteğini tekrarladığı halde bir işlem yapılmamıştır. Halen dosyada davacı (A.T.)'ın evinin 21 sayılı parselde olduğuna dair bir belge ve beyan mevcut bulunmamaktadır. Bir başka deyimle bozma kararında belirtilen 21 sayılı parselle ilgili açıklamanın dayanağı yoktur. Aksine davacınında açıkladığı üzere evin 22 parsel sayılı taşınmazda olduğu olasıdır.
Bunun kesinlik kazanması için de keşif yapılmalıdır. Mahkemece bozmaya uyularak verilen kararla da aynı hatalı sonuç doğmuştur. Davacı (A.T.)'ın temizi tümü ile bu hususa yöneliktir. O halde yapılacak, iş davacı adına 1/3 payının tescili istenen taşınmazın 21 parselle ilgili olduğuna dair ilk bozmanın yanılgıya müktenit bulunduğu kabul edilerek bunun yerine dava konusu yerlerden hangisinin nazara alınması gerektiği saptanmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Diğer yandan 3402 sayılı Yasa ile belirlenen görev hususu da gözetilmelidir.
Bu yön gözetilmeden yazılı şeklide hüküm kurulması isabetsiz, davacı (A.T.) vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde bulunmaktadır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.3.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.