 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1987/2621
K: 1988/5978
T: 27.09.1988
DAVA : Davacı Bedri tarafından, davalılar aleyhine 14.4.1986 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayanarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne ve MK.nun 650. maddesi uyarınca 304 parsel sayılı taşınmazın yarı payının Bedri adına tesciline dair verilen 30.10.1986 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar Mehmet ve arkadaşları tarafından istenilmekle: dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
KARAR : Sonradan toplama komisyonunca 304 parsel sayı ile tespit edilen çekişmeli taşınmanın Cemil'e ait olduğu Cemil ile davacı Bedri'nin bu yerin bağ haline getirilmesi için anlaştıkları Bedri'nin anlaşma uyarınca tarla halindeki taşınmaza üzüm tevekleri ve üzüm teveklerinin etrafına dut fidanları dikmek bunların bakımını yapmak suretiyle mezkür taşınmazı üzüm bağı ve dutluk haline getirdiği, taraflarca 1959 yılından beri 304 parsel sayılı taşınmazın ortak kullanıldığı ve tapulama tespitine kadar onların aralarında bir uyuşmazlığın doğmadığı; yörede bu tür yeni bir taşınmazın bahçe haline getirildiğinde arz sahibinin bahçenin yarı mülkiyetini muhdesat
sahibine devrettiği dosya kapsamı, mahallen yapılan keşif ve uygulama, bilirkişi ve tanık sözlerinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık anlaşmadan kaynaklanmaktadır. Davanın hukki dayanağı da Medeni Yasanın 650 ve 655. maddeleri teşkil etmektedir. Cemil ile Bedri, dava konusu taşınmazın bahçe haline getirilmesi için anlaşmışlar ve bu anlaşma ilede edimlerini belirtmişlerdir. Davacı Bedri, anlaşmaya uygun biçimde edimini yerine getirmekle, Cemil'in mirascıları olan ve onun borçlarını ödemekle yükümlü bulunan davalılarında edimlerini yerine getirmelerini, diğer bir değimle bahçenin yarı mkülkiyetinin adına nakledilmesini isteme olanağına sahiptir ve kendisi taşınmaz maliklerine tazminat hakkında açıklamada bulunan, itiraza maruz kalmayan bilirkişi ve tanık sözleri karşısında, tapulama tutanağında Bedri'nin ağaçlar kuruyuncaya kadar onların meyvelerinden yararlanacağı ve dolaylı biçimde mülkiyetle ilişiği bulunmadığına değinen bilirkişilerin beyanı davacının hukukunu ve davayı etkilemez.
Öte yandan, 4.6.1958 gün ve 15/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi olaylar ve isteklere bağlı olup dayandıkları kanun hükümleri ve onların hukuki tavsifleri ile bağlı değildir. Hakim, kanunları re'sen uygulayarak iddia ve savunmadaki netice talepleri karara bağlamakla yükümlüdür. Bu bakımdan, Mahkemenin, delilleri değerlendirerek davayı tavsifi ve kabulü doğrudur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mümeyyizler ve vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazların reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün (ONANMASINA), onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 27.9.1988 gününde oyçokluğu ile karar verildi.